“ÇEVRE HASSASİYETİMİZ EN ÜST DÜZEYDE”
TBMM Genel Kurulu'nda CHP Grubunun Çevre ihlalleri konusundaki Grup önerisi görüşüldü.
AK Parti Trabzon Milletvekili Muhammet Balta, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) genel kurulunda çevre ihlalleri hakkında CHP Grup önerisi aleyhinde AK Parti Grubu adına söz aldı. Milletvekili Balta burada yaptığı konuşmada Çevresel sorunların TBMM'de gündeme taşınması durumunun önemli, ancak hükümete yapılan eleştirilerin haksız olduğunu ifade ederek “İnsanların 2002 yılında maskeyle dolaştığını, suların tankerlerle getirilip satıldığını, balıkların nasıl öldüğünü unutmadık. Yapılan her alandaki yatırımlarda çevre hassasiyetimizin en üst düzeyde olduğunu milletimiz biliyor. Artan nüfus karşısında gelişen ihtiyaçlara karşı çözüm önerilerinin ortaya konulması lazım. Ekonomi büyüyecek, sanayi gelişecek ama enerji ihtiyacına karşı yapılacak hiçbir uygulamayı benimsemeyeceksiniz. Çevre konusunda hassasiyetimizin en üst düzeyde olduğunu milletimiz biliyor. 2002 yılından sonra, bu süreç içerisinde, bizim on beş yıllık iktidarımız döneminde özellikle suların temizlendiğini, atık suların arıtılarak doğaya bırakıldığını, katı atıkların düzenli depolama tesislerinde bertaraf edilerek onlardan enerji üretilip ekonomiye kazandırıldığını özellikle bu katı atıklardan istihdamda yaklaşık 60 bin kişinin bu tesislerde çalıştığını ve bunun yanında da Orman Bakanlığımızın bu on beş yıllık süre içerisinde yaklaşık 4 milyar civarında ağacı doğaya kazandırdığını ve her alanda yaptığımız yatırımlarda özellikle çevre hassasiyetimizin en üst düzeyde olduğunu milletimiz biliyor” dedi.
“enerji kaynaklarımızI ekonomiye kazandırmak zorundayız”
Milletvekili Balta sözlerini şöyle sürdürdü: “Bir taraftan nüfusumuz artacak, bir taraftan sanayimiz gelişecek, bir taraftan ekonomi gelişecek, bir taraftan turizm gelişecek ama enerji ihtiyacımızı nereden karşılayacağız? Çözüm önerilerini ortaya koymamız lazım. Bir taraftan yer altı zenginliklerimiz var, madenlerimiz var, enerji kaynaklarımız var, elbette bizler bunları ekonomiye kazandırmak zorundayız. Özellikle bu yatırımları yaparken (ÇED) Çevresel Etki Değerlendirmesi ne demek? Kirletmeden temiz tutmak ve önlem almak, bu. Bu birime, özellikle bu yatırımları yaparken, enerji yatırımlarını yaparken ve farklı yatırımları yaparken müracaat ediliyor. Müracaat edildiği zaman ÇED gerekliyse ilgili bütün birimler, ilgili bütün paydaşlar bir araya geliyor, çevre hassasiyetiyle beraber sivil toplum kuruluşları dinleniyor. İlgili bütün kuruluşlardan herhangi bir tanesi olumsuz karar verdiği zaman yatırıma özellikle müsaade edilmiyor. Bunları biz görüyoruz.
“HAVA DA, SU DA, TOPRAK DA BAYRAM EDİYOR”
Özellikle Çevre ve Şehircilik Bakanlığı yapılan yatırımlarda ve yaptığı kontrollerde 2016 yılında çevre hassasiyeti olmayan kuruluşlara cezai müeyyideler uyguladı. 366 işletme işletmeden menedildi ve bunun yanında da 108 milyon civarında cezalar yazıldı. Bu ne demektir? Yatırımcıya diyoruz ki: "Yatırımı yapacaksın elbette ama çevre hassasiyetin de en üst düzeyde olacak." Yani şurada şunu ifade etmek isterim: Milletimiz rahat olsun, biz bu dönem içerisinde, on beş yıllık dönem içerisinde havayı, suyu ve toprağı rahatlattık. Hava da bayram ediyor, su da bayram ediyor, toprak da bayram ediyor.
“ÇEVRE HASSASİYETİMİZLE BERABER YATIRIMLARA DEVAM EDECEĞİZ”
Yine aynı hassasiyetle, çevre hassasiyetimizle beraber yatırımlara devam edeceğiz. Yatırımcımız da rahat olsun. Eğer bu ülke kalkınacaksa, bu ülke büyüyecekse yatırımcıların önünde biz engel olmamalıyız. Bu çevre hassasiyetiyle birlikte aldığımız kararlar, özellikle çevreye karşı duyarlılığımız, özellikle Allah'ın verdiği bu güzel dünyamızın fotoğrafını değil, aslını gelecek nesillere bırakmak için var gücümüzle çalışıyoruz, çalışmaya devam edeceğiz.