
İstanbul Sözleşmesini 20 Şubatta Yazmıştık
Köşe Yazarımız Ali Akça 20 Şubat Tarihli Yazısında (İstanbul Sözleşmesini Kaleme Almıştı)
Ülkemizde birçok toplumsal grubun çeşitli muhalefet ve referanslarla karşı çıktığı "İstanbul Sözleşmesi" bir Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile kaldırıldı..
Ancak şimdide kaldırılma sebebinin yanında, kaldırılma şekli ve oluşan boşlukla ilgili yeni tartışmalar ülke gündemini uzun süreli meşgul edeceğe benziyor.
İstanbul Sözleşmesinde karşı çıkılan husus hiç şüphesiz "Şiddetin Yok Sayılması" değil, Toplumsal Cinsiyet Eşitliği" isteğinin birey ve aile yaşamını ifsat edici özelliğidir.Bireyin cinsel tecrübe, tercih ve yöneliminin özgürleştirilmesi isteği ile yasal korumaya alınması, inanç, ahlak ve gelenekten bağımsız olarak kişinin ve ailenin yeniden tanımlanması isteğiydi. Bu hiç şüphesiz küresel bir dayatmadır ve evrenin yaratılış düzenine bir başkaldırı hareketidir.
Bu noktadan hareketle de İstanbul Sözleşmesinin iptali yerinde bir karar olmuştur.İstanbul Sözleşmesinin kaldırılmasının ardından sözleşmeyi referans alan 6284 sayılı kanunun da "Hak" temelli bir anlayışla ele alınması bize ait bir "Ankara Sözleşmesinin hazırlanması da ivedilikli bir gerekliliktir.
Bizim şimdi yöneticilerimizden özellikle Cumhurbaşkanımızdan beklentimiz 6284 sayılı kanunun yeniden düzenlenmesi, ve bu gerçekleşirken "hertürlü şiddeti reddeden", "hak", " hakikat " temelli bir yaklaşım sergilenmesidir.Bunu yaparken; Sözleşmede geçen " Kadına Şiddet, aslında Hertürlü Şiddetle Mücadele Mevzuu" ise kesinlikle korunmalıdır. Ancak bu konuda düzenlemeler yapılırken Türk Aile Töresi, İslam İnanç Sistemi ve Mer'î Hukuk Sistemi mutlaka dikkate alınmalıdır. Bu tür toplumsal sorun ve hastalıklı durumların çözümü için ayrıca "İstişare Kurulları" kurulup çalıştırılmalı, tam yetkilendirilmelidirler.
Doğuda ve Güneydoğuda kız ve kadınlarımızın sömürülmesi üzerine inşa edilen: Töre,Berdel ve benzeri gayrı insanî,gayrı islâmî ve gayrı ahlâkî ve vicdanî uygulamalara ya da yapılara son verebilecek bir yasal ve hukuki düzenleme acilen hayata geçirilmelidir.
İstanbul Sözleşmesi yerine "Hak ve Hakkaniyet" üzerine yeniden düzenlenen milli ve yerli bir Ankara sözleşmesi ehliyet ve liyakat ilkesinin ortaya çıkarılmasına yol açacağından "Toplumsal Eşitlik Arayışını" da sonlandıracaktır.Çünkü bu sayede insanlığın cinsiyetle etiketlenmesinin önüne de geçilebilecektir.
Herzaman olduğu gibi bu ve benzer konularda;bunun dışındaki tüm söylem ve uygulamalara toplumsal muhalefetimiz sürekli ve sağlam olmalıdır.
23 Mart 2021 Salı 17:55
http://www.sebathaber.com/haber/istanbul-sozlesmesini-20-subatta-yazmistik---19674.html