Beşikdüzü ve Kasabanın Şerifi.
MHP eski Milletvekili ve AKP’nin “Kasabanın Şerifi” lakaplı Beşikdüzü Belediye Başkanı Orhan Bıçakcıoğlu, son zamanda geliştirdiği bu lakapla ülke gündemine oturmaya çalışmaktadır.
Öncelikle burası 1987 yılında kasaba iken ilçe olmuştur. Sonra da seçilmiş bir Belediye Başkanından şerif olmaz, çünkü şerif eyalet Valileri tarafından atamayla gelir. Türkiye Cumhuriyeti halen üniter devlettir, eyaletlere bölünmemiştir ve bölmeye de hiç kimsenin gücü yetmez. Her ne kadar da Başkan Bıçakcıoğlu yukarıdan atansa bile sonuç da 30 Mart 2014’de halkın oylarıyla seçilerek gelmiştir. Beşikdüzü ilçesi zamanın Milli Eğitim Bakanı Hasan Ali Yücel’in kurduğu Köy Enstitüsünün Öğretmen Okuluna dönüşmesiyle bu ülkenin eğitim ordusuna neferler yetiştirmiştir. Bugün ülkemizin neresine giderseniz gidin Beşikdüzü’nden bir öğretmen muhakkak bulursunuz. 1948 yılında belediyesi kurulurken ve bir çok ilçemizde polis teşkilatı yok iken 1970 yıllarda bu beldede kurulmuştur. 1987 yılında ilçe olmuş zamanın Valisi Giresun Görele Kuşçu köyünden Enver Hızlan ilçenin kuruluşu için geldiği Beşikdüzü’nde omuzlara alınınca çok kızmış, “Biz bu milletin omzuna çıkmayız siz bizim başımızın üstündesiniz” demişti. İlçenin ilk Belediye Başkanı Mehmet Can ve sırasıyla merhum Mehmet Gözaçan, Dr. Mehmet Kalay, Ramis Uzun’un hizmetlerini hiç kimse unutturamaz. 2000 yılında “Mayıs yedisi şenlikleri” için balıkçı motorlarıyla denize açılan 35 kişinin ölümüyle sonuçlanan olay hepimizi derinden üzmüştür. Bu olay günlerce hafızalardan silinmemiştir ve yapılan festivaller de sürekli gündem olmuştur. Bugünkü Başkan Orhan Bıçakcıoğlu seçilmenin üzerinden 6 ay geçmesine rağmen işçileri torbaya atmak dışında pekte varlık gösterememiştir. İlçede İl Özel İdaresine ait bir iş hanı ile menkul ve gayrimenkullerin selden mal kaçırırcasına büyükşehre devredilmesi son derece yanlıştır. Orada bir ilçe belediyesi vardır ve iktidar partisindedir. Bundan belki de Başkan Bıçakcıoğlu pek rahatsız değildir ama ilçe halkı rahatsızdır. Bu ilçemizin nüfusu 1980’li yıllarda 44.000’lere kadar çıkmışken bugün 22.000’lere inmiştir. Birçok mahallede okullar öğrencisizlik veya taşımalı eğitim nedeniyle kapanmış, yıkılmaya bırakılmıştır. Sağlıkta dönüşüm adı altında birçok sağlık ocağı boşaltılmış, yıkılmaya bırakılmıştır. Bu ilçe sürekli göç vermektedir bu nedenle istihdam, istihdam, istihdam diyoruz. Aksi takdirde bu ilçede ve bu ilde göçü önleyemeyiz!
İBRAHİM HAKKI EMİROĞLU
25 Kasım 2014 Salı 20:14
http://www.sebathaber.com/haber/besikduzu-ve-kasabanin-serifi-6063.html