Sözde Soykırım, ABD ve Batının Ahlaksızlığı
Ali AKÇA
Sonunda Biden da , Almanya, Arjantin, Avusturya, Belçika, Bolivya, Brezilya, Bulgaristan, Kanada, Şili, Kıbrıs Rum Yönetimi, Çekya, Ermenistan, Fransa, Yunanistan, İtalya, Libya, Litvanya, Lübnan, Lüksemburg, Hollanda, Paraguay, Polonya, Portekiz, Rusya, Slovakya, İsveç, İsviçre, Suriye, Vatikan, Venezuela, Uruguay,Birleşik Krallık'ın parçaları olan Galler, İskoçya ve Kuzey Irlanda'dan sonra sözde Ermeni Soykırımına evet dedi.Dedi de ne oldu? Önemli mi? Yıllardır bunu başımızın üzerinde "Demokles'in Kılıcı" gibi sallandırır dururlardı.Türk tarafının ısrarla işlediği; uluslararası tarih konferansları düzenlenerek tarihi belgelerin tarihçiler tarafından karşılıklı olarak incelemesi tezine ise hiç taraftar olmazlardı. Ama şimdi farkına varmadan bu tezimize itibar etmek zorunda kalacaklar. Çünkü soykırım yasası beraberinde yaptırımlara yol açarsa ülkemiz yöneticileri süreci mutlaka Uluslararası Mahkemelere taşıyacaklardır. Amerika dünyanın sahibi sıfatıyla boğazımızı sıkmaya çalışadursun; biz ve bütün dünya, Amerikayı Japonyada,Vietnam'da, Afganistan'da ve Irak'ta ellerine bulaştırdıkları milyonlarca masumun kanından tanımaktayız.
İnsanlık suçlarında dünya lideri olan ABD ve Batı, bu konuda söz söyleyecek durumda olmamasına rağmen, ülkemizin savunmacı siyaseti yüzünden yıllarca bu suçlamalara muhatap olmaktayız.
ABD ve Batı, Kızılderililer, Cezayirliler, Orta Amerika Halkları, Uzak Doğu Halkları, Aborijinler, Yahudiler, Ortadoğu...vb bunların hesabını kapatmadan ve utanmadan Türkiye'yi sürekli suçlamaktaydılar.İşin daha da garip ve acı tarafı ise içimizde, ABD ve Emperyal güçlerle aynı safta, aynı söylemde olan insanlarımızın olmasıdır.Yerli Kızılderili halkını yok edip Amerikan tarihinin kirlenmesine Japonyaya Atom bombası atıp yıllarca sürecek katliamın sürmesine, uyguladıkları sömürü politikasıyla Irakta 1.5 milyon insanın ölmesi ve sakat kalmasına, PKK, IŞID belasını başımıza bela edip Ortadoğu halklarının iç çatışma ve belirsizliklerle başbaşa bırakılmasına yolaçan politikalarını uygulayan küresel sermayenin uşağı soysuz siyasetciler, sözde soykırım yalanını kabul ederek aynı zamanda yeni bir alanda da ülkemizi sıkıştırma stratejisi uygulamaktadırlar.Yukarıda belirtildiği gibi biz ülke olarak gereğini yapıp arşivlerimizi dünyanın tüm tarih ve siyaset bilimcilerine açarak sorumluluğumuzu yerine getirmiş olmamıza rağmen Ermeniler arşivlerini açmamakta direnmektedirler.Rusya Devletinin de soykırım yalanını kabul etmesine rağmen ilginçtir; Rus arşivleri de daha çok bizim tezlerimizi desteklemektedir. Zaten ilk dönem Ermeni devlet yöneticileri de soykırımla ilgili yaptıkları açıklamalarda asıl soykırımı kendilerinin yaptığı, denize ulaşma stratejisi uygulayarak savaş politikalarına saptıklarını itiraf etmektedirler. Ayrıca soykırım suçlaması hukuki bir süreç sonunda ancak kabul ya da ilan edilebilir.
Yapılması gereken savunma stratejisi gereği bir yerlere not etmek değil saldırı pozisyonunu uygulamak olmalıdır.Yani yapılması gereken ülke ve dünya gerçeklerini gözönünde de bulundurarak azamî yapılabilecek siyasi , hukuki , askeri ve ekonomik yaptırımları hayata geçirmek olmalıdır. Elbetteki bunu gerçekleştirebilecek araçlara sahibiz.Ancak ilgisi var mı bilmiyorum ama bu siyasi kararın kurlarda alıcısı olduğundan olsa gerek döviz yine zirve yapmakta.Inşallah pazartesiden itibaren kara bir ekonomik tabloyla karşılaşmayız.
26 Nisan 2021 Pazartesi 17:17
http://www.sebathaber.com/yazar/sozde-soykirim-abd-ve-batinin-ahlaksizligi-1302.html