Ama, önce Trabzon, sonra Türkiye, dahası dünya için yaptığımız dua haklı olarak Allah indinde kabul görmemiş, 2017 daha beter olmuştu.
2018’den de Mehmet Akif’in;
“Tarihi tekerrür diye tarif ediyorlar,
Hiç ibret alınsaydı tekerrür mü ederdi?” uyarısına Türkiye ile O’nun “T”si olan Trabzon’u yönetenler kulak değil, akıl verirler diye düşünerek umutlu olmuştuk.
Sen mi umur edersin, böyle bir beklentiye girersin?
Sen mi; “insanlar hak ettikleri gibi yönetilirler” gerçeğini unutursun?
O zaman başına 2018 gibi Dünya ve Türkiye tarihinin en kara senesi gelip çöker.
*
Çöktü de!
Çökünce de, Ahmet Selçuk İlkan’ın;
“Neler gördük bu dünya da,
Neler verdik bu uğurda,
Sultan olmak kolaydı da,
İnsan olmak kolay değil!” dizelerini hatırlama bakayım!
Hatırlayıp da, yaratıklar için kağıt üzerinde yapılan insan-hayvan tariflerinin adeta yer değiştirdiğini görme bakayım!
Diyeceksiniz ki; “Helâl ile haram yer değiştirmiş. Sen neden dem vuruyorsun?”
Siz de haklısınız!
Ama Nasreddin Hoca misali!
Bilirsiniz; Nasrettin Hoca’ya iki davalı gelmiş. Hoca birini dinlemiş ve “Sen haklısın” demiş. Diğerini dinlemiş ona da; “Sen haklısın” demiş. Bu durumu gören karısı; “Hoca bu nasıl iştir? Her ikisine de ‘haklısın’ dedin” diye sorunca, Hoca; “Hanım sen de haklısın” diyerek işin içinden çıkmış!
*
Ez cümle; demek istediğim odur ki, Allah’ın “insan” diye yaratıp, “kul” diye imtiyaz verip, “düşünüp karar versin ve de iradelerini kullansınlar” dediklerinden olanlar, O’nun verdiklerine sadık kalarak yaşamayı tercih etmedikleri sürece, “Gelen gideni aratacaktır.”
Çünkü; “Görünen köy kılavuz istemez” boşuna dememişler!
Ama, yine de siz siz olun (insan olmaktan vazgeçmeden) umudunuzu kaybetmeyin.
Umudunu kaybedenin, her şeyini yitirenler olduğunu unutmayın.
Tüm olumsuzluklara rağmen, umudun güneş, ama güneşin de siz olduğunuzu asla bir kenara koymayın.
Umutlu ve mutlu yıllar dileğiyle…