13 Mayıs Pazartesi günü (dün) Milletvekilimiz Mustafa Cumur’un ölüm yıldönümüydü. Bir yıl önce meydana gelen elim bir trafik kazası onun bedenini aramızdan almıştı. Üzüntümüz tüm sıcaklığını koruyor. Gazetemiz baskıya girdiğinden anma etkinlikleriyle ilgili haberleri gazetemizin gelecek haftaki sayısına bıraktık ama şimdiden o toplantılarda konuşulacak olan cümleyi biliyorum: O’nu arıyoruz. Evet, Cumur’u sadece anmıyoruz, O’nu her geçen gün biraz daha fazla arıyoruz da.
Cumhuriyet tarihinde Akçaabat için en fazla iş yapmış olan bir vekili nasıl aramayalım ki?
Biz onunla gurur duymaya devam ediyoruz, O’nu bize arattıranlar utanıyorlar mıdır acaba?
Yıkan mı yapıyor?
Malumunuz, Çoruh Edaş Yaylacık Mahallesi’nin elektrik şebekesini yer altına alan bir çalışma başlatmıştı. Bu çalışmalar geçtiğimiz günlerde sona erdi. Şimdi de Çoruh Edaş’ın açtığı ihaleyi kazanarak şebekeyi yer altına alan müteahhidin kanal açarken verdiği zararı gidermesinin zamanı geldi.
Bu çalışmalar da başlatıldı. Ama çalışmaların bir bölümünü yapan kişilerin Akçaabat Belediyesi’nin işçileri olması çeşitli söylemlerin dile getirilmesine sebebiyet verdi.
Malumunuzdur belki, Çoruh Edaş ihalesini alan müteahhit Akçaabat belediye Başkanı Şefik Türkmen’in ablasının çocuğu. Yani Türkmen’in yeğeni. Dolayısıyla belediyeyle kan bağı olan biri.
Çoruh Edaş’ın yaptığı işlemin gereği şu: Müteahhit yıktığı şeyi ya aynı şekilde yapacak ya da yarattığı masrafın parasını belediyeye yatıracak.
Belediye’nin hesabına bu iş için yatan bir para yokmuş. Ama işin tümünü de Belediye işçileri yapmıyormuş.
Müteahhitle belediyenin görüşmeleri sürerken, belediye zaten yıkılan kaldırımlarda karo taşı olmadığından gerçekleştireceği yeni çalışmayı kendisi yapıyormuş. Müteahhit ise bugün yarın bu işlemin parasını hesaba yatıracakmış; tanınan süre sona ermemiş henüz.
Yola verdiği zararı ise müteahhit firmanın elemanları halledecekmiş.
Süre sona ermediğinden haber değil yazıyla sizi bilgilendireyim dedim.
Konuyu takip etmeyi sürdüreceğiz.
Toplu sözleşmeye dair
Akçaabat Belediye Başkanı ilk defa sendika ile işçi maaşları konusunda anlaşamadı. Görevde bulunduğu yaklaşık 20 yıl zarfında sendika ile defalarca sözleşme masasına oturan Türkmen, ilk defa ücreti Yüksek Hakem Kurulu’nun belirleyeceği yola girdi.
Halbuki Başkan Türkmen ilk kez bu kadar az işçiyi kapsayacak bir sözleşme imzalayacaktı. Yani işçi ücretlerine yüzde 100 zam yapsa bile ancak bir önceki sene kadar para çıkacaktı Belediye’nin kasasından.
Sendikanın isteği aslında fazla da değil.
Peki o zaman Türkmen neden bu kadar direndi?
Acaba eskiden fazla işçi fazla oy mu olarak düşünülüyordu?
Malum, işçi sayısı yarı yarıya azalınca oy beklentisi de bir o kadar aşağıya düşmüş oldu.
Davetli değildim
Karadeniz Bölgesi Akil Adamlar Toplantısı geçtiğimiz hafta yapıldı. Fazlaca ses getiren bir toplantı değildi. Bazı siyasi partilerin karşı çıkması ve protestosu olmasa kamuoyunun bu toplantıdan pek de haberdar olacağı yoktu.
Akil Adamlar’ın toplantılarını merak eden biri değilim. İşlevlerini, yaptıklarını, yapacaklarını ve sonucu bilecek kadar akil bir adam sayıyorum kendimi. Böylesi bir heyete karşı da değilim. “Ateş olsalar cürümleri kadar yer yakacaklar” ne de olsa.
Peki bu yazıyı niye kaleme aldım?
Anlatayım.
Toplantının üzerinden bir hafta kadar geçmesine rağmen bu toplantıya benim de çağrıldığımı öğrendim. Facebook sapıklarından olan Cengiz Bölükbaşı, sayfasında bir liste yayımlamış, “Akillerin Trabzon tanıdığı liste” diye etiketlemiş. Kendi “sakil” ya aklınca listede yer alanlara sataşıyor. Geleneksel olduğu üzere de bu listenin doğru olup olmadığını araştırmıyor.
Sordum, “kapıdakilerden aldık” dedi. Yani inanmadığı bir oluşumun beyanını esas aldı ve listeyi yayımladı.
Listenin 150. sırasında ben varım. Ama davet edilmedim. Edilseydim icabet ederdim.
Listede birçok tanıdığım ve arkadaşım var. En az 20’sini hemen aradım. Hiçbiri davet edilmemiş, dolayısıyla toplantıya da gitmemiş. Akillerle de bir tanışıklığı yok bu dostlarımın.
Sizin ve bütün bunu bile bile listeyi sayfasında tutarak bize hak etmediğimiz bir paye (!) vermeye çalışan Cengiz kardeşime duyurulur.
Köşe Yazısı Yorumları