

Güncel olan, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin “İmralı’ya gidecek heyete MHP de katılabilir. Salahattin Demirtaş’ın tahliyesi hayırlı olur. Cumhur İttifakı devam edecektir” sözleridir. Bahçeli’den erken seçim çıkışı bekleyenler, hayal kırıklığına uğramıştır ama Perşembe’nin gelişi Çarşamba’dan belliydi.
***
Benim üzerinde durmak istediğim konu, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’un “çakallar” benzetmesidir.
Kurtulmuş, beyefendi bir politikacı olarak tanınır ama üstlendiği yasa dışı komisyon başkanlığında epeyce yıpranmış olmalı ki “Bir devlet politikası olarak Parlamento'daki komisyon vasıtasıyla, Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu vasıtasıyla da bir millet desteğine dönüştürdüğümüz bu projeyi en kısa zamanda sonuçlandıracağız ve bu ülkede bir daha terör sona erecek, silahlar susacak, kardeşlik hâkim olacak. Farkındayım; bazı çakalların kıyıda köşede beklediğini ve bu terörsüz ortam sağlanmasın diye ellerini ovuşturduğunun farkındayım. Ya biz kazanacağız ya emperyalistler kazanacak; bu sefer biz kazanacağız. Allah'ın izniyle onlara pabuç bırakmayacağız.” dedi.
***
“Çakal” kelimesi hainlik, sinsilik imasında bulunmak amacıyla kullanıldığı için hakaret suçunu oluşturmaktadır. Tabii Kurtulmuş’un, “çakal” derken kimleri kastettiği isim isim belli olmadığı için kimse üstüne alınmayacak, dolayısıyla bu hakaret dava konusu olmayacaktır.
Gerçek şu ki “Türkiye’ye karşı terör devam etsin isteyen çakallar”, bugüne kadar terör örgütlerine silah ve lojistik destek sağlayanlardır.
Yalnız, süreci başlatan Devlet Bahçeli, terör örgütünün bütün türevlerinin silah bırakması için Abdullah Öcalan’ın yeni bir çağrı yapmasını istemektedir. Öcalan ve PKK ise buna yanaşmamaktadır. ABD, PYD/YPG’nin destekçisidir ve Suriye’nin tamamında, SDG diye adını değiştirdiği örgütün, işgal ettiği bölgede devlet olmasını istemektedir.
Çakallık, burada aranmalıdır! Bu projeye ses çıkarmayıp içerde çakallar aramak, halkın zihnini meşgul etmektir...
***
Çakal, Kızılderili kültüründe kurnazlığı, merakı, sinsilik ve hileyi temsil eder. .
Türk Dil Kurumu’na göre çakal kelimesi, kurnazlık yapan, sinsi işler çeviren ya da düzenbaz olan kişi ve kişiler hakkında kullanılan bir mecazi anlama sahiptir. Çakal, insanların iyi niyetini sömürerek bir şeyler elde etmeye çabalayan kişilere de denir...
İsmail Türüt’ün söylediği bir Karadeniz türküsü de “çakal yesun anani, hem anani, bobani” diye başlar ama türkü, halk arasında “çakal yesun neneni” diye bilinir...
Bir de 17 Aralık 2010'da vizyona giren, yönetmenliğini Murat Şeker’in yaptığı, Şevket Çoruh, İlker Ayrık, Timur Acar ve Murat Akkoyunlu'nun başrollerde oynadığı “Çakallarla dans” filmi var.
***
Şimdi, terörsüz Türkiye projesi için, Numan Kurtulmuş, “devlet projesidir ama millet desteğine dönüştürdük” diyor ya; Ankara Araştırma ve Danışmanlık anketinde, “Terörsüz Türkiye sürecinin sonunda, PKK terörünün son bulacağını düşünüyor musunuz?” sorusuna, katılanların yüzde 64.1’i “Hayır”, yüzde 35.9’u ise “Evet” dedi!
Kaldı ki sürecin gerçek mimarı, 2007’de Amerikan Ulusal Dış Politika Komitesi’nde görevliyken, Robert Shuman Vakfı için rapor hazırlayan David Phillips’tir.
Müyesser Yıldız’ın gündeme getirdiği bu raporun başlığı bile “Kürdistan İşçi Partisi’nin Silahsızlandırılması, Dağıtılması ve Yeniden Entegre Edilmesi (Disarming, Demobilizing and Reintegrating the Kurdistan Worker’s Party)” şeklindeydi ve “PKK’lılara kademeli bir şekilde eve dönüş veya dağdan iniş imkânı sağlanması, üst yönetimin üçüncü bir ülkeye gönderilmesi, reform paketleri, Meclis’te komisyonlar kurulması, ayrıca ‘Barzanistan’ın tanınması, Türkiye’nin Kerkük’ten vazgeçmesi ve Fırat-Dicle sularını paylaşması” esas alınıyordu.
***
Kurtulmuş’un da belirttiği gibi Türkiye bu süreçte, emperyalist çakallıkla dans ediyor... Türk kültüründe ise çakallarla dans değil, kurtlarla dans etmek vardır.
Türk Milleti, kafası karıştırılarak çakalla kurdu ayırt edemez duruma düşsün isteniyor ama Namık Kemal’in dediği gibi, “Fıtrat değişir sanma, bu kan yine o kandır...”
Haber Yorumları































