"Bana Başbakanlık teklif etmeye çalışanKılıçdaroğlu'na soruyorum. Başbakanlık makamını şahsıma lütfetme yetkisini kimden ve nasıl almıştır? Milletin bize vermediği yetkiyi bize nasıl vermektedir. Bu ne cüret ne pişkinliktir. Sayın Kılıçdaroğlu bilesin ki bu bayat numaraları kimse yemeyecektir." sözleriyle CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nu da topa tuttu.
Bahçeli'nin konuşma metnindeki "Eğer ki tüm alternatifler tüketilir ve siyasi istikrarsızlık baş gösterirse, Türkiye'yi Allah'ın izniyle namerde muhtaç etmeyiz, sorumluluktan kaçmayız" ifadeleri, "Koalisyon sinyali" olarak yorumlandı.
Bahçeli'nin konuşmasından satır başları şöyle:
Seçim sonuçları 4 partili bir meclis yapısı ortaya çıkarmıştır. Seçim sonuçlarına herkesin saygı göstermesi gerekmektedir. Gerilimden beslenen odak ve çevreler 7 Haziran'da millet tarafından ikaz edilmiştir. Türk milleti tek adamlık zihniyetini kızağa çekmiştir.Başkanlık sistemi etrafında vurgulanan yığınak dağıtılmıştır. 7 Haziran ile demokrasi nefes almıştır. Siyasetteki alternatifsizlik rafa kaldırılmıştır. Siyasi pozisyonumuzdan savrulmadan görevimizi yapıyoruz. Seçim sonuçlarıyla görülüyor ki Türk milleti MHP'ye ana muhalaefet görevi vermiştir. Bize verilen ana muhalefet görevi koalisyon arayışlarına karşı durmak demek değildir. 46 yılık mazimizi hiçe sayarak temel görüş ve eleştirilerimizi sırf koalisyon için görmezden geleceğimizi bekleyenler beyhude bir çaba içindedir.
Milli duruşumuzdan taviz verirsek bunu şehitlerimize anlatamayız. Türkiye hükümetsiz kalmayacaktır, bu konuda karamsarlığa gerek yoktur. Milliyetçilik davasını ucuz siyasetile heba etmeyeceğiz. Türkiye'yi hedefine alan karanlık siyaset mühendisliğini teşkilatlarımız elinin tersiyle itmiştir. Milletin verdiği mesajları iyi değerlendirmek durumunda olduğumuzun farkındayız. Karanlık kampanyalarına arasından sıyrılarak verdiğimiz mücadele sonucu bugün MHP TBMM'de 80 vekil ile temsil edilmektedir. İç ve dış uzantılı siyasi tanzim ve planları görüyoruz. Partimizi hedef alan siyasi mühendisliği fedakarca görev yapan teşkilatımız elinin tersi ile itmiştir. Yandaş medyanın tezvirat ve tuzaklarını yararak iktidarın kullandığı devlet imkanlarına göğüs gererek TBMM'ye geldiniz.
Bizde var olan vatan ve millet sevdasıdır. Koltuk merakıyla ideallerimizden caymayız. Çünkü biz Türk milletiyiz. Ülkemiz geride kalan AKP'li hükümetlerin her alanda neden olduğu tahribatın sancılarını yaşamaktadır. Diğer siyasi partilerin durumu ne olursa olsunMHP dialoğun adresi olmaya hevesle devam edecektir. Bu uzlaşma ve dialog, milli devlet, üniter yapı ve cumhuriyetimizin temel değerleri içerisinde olacaktır. MHP'nin uzlaşmacı tavrı üzerinden yıkıcı faaliyetlere meşruiyet kazandırılması durumunda en sert cevabı yineMHP verecektir. Cumhuriyetin kuruluş ilke ve yapısını tartışmaya açmanın, etnik köken tartışmaları başlatmanın bize göre adı ihanettir.
Her vekile düşen görev milli meselelerde yanlış atılan adımlardan kaçmaktır. Hiç kimse hayal peşinde koşmamalı. Türk milletinin gücünü ve MHP'nin sabrını test etmemelidir.
Türkiye Cumhuriyeti adıyla ve üniter devlet çatısı altında beraberce yaşayabilmemizin asgari kuralları 29 Ekim 1923 tarihinde kurulmuştur. Başkentimiz Ankara, dilimiz Türkçe bayrağımız al bayrak olduğu anayasa ile güvence altına alınmıştır. Türkiye Cumhuriyetitektir ve üniter bir devlettir. Türk milleti ayrılık kabul etmeyen bir bütündür.
Milli birlik ve bölünmez bütünlüğümüzün dayandağı temeller tek bayrak tek devlettir. Bunlar milliyetçi hareketin varlık nedenidir. Bizim uzlaşmamızın ana omurgası ancak bunlarda uzlaşma ile olur. Dağılmada, parçalanmada mutabakat aranması asla ve asla mümkün değildir.
Mevcut anayasa içinde iktidar sırununu çözmek için iki yöntem mevcut. Bunlar da azınlık ya da koalisyon hükümetleridir.
Açıktır ki 7 Haziran'da AKP tek başına iktidar olma vasfını kaybetmiştir. Bundan sonra ülkemizin koalisyon hükümetlerine alışması lazımdır.
AKP-HDP'nin bir araya gelmesi akla en yakın seçenektir. Bu iki parti çözüm için ihanet sürecinde aynı kareye girmişlerdir. Oslo'ya birlikte omuz vermişlerdir. Madem çözülme süreci her şeyin önündedir, o zaman AKP ile HDP'nin önüne geçen yoktur. Onlara sesleniyorum eğer samimi ve yürekli iseniz işte siz fırsat işte size imkan. Çözüm koalisyonunu kurun da görelim. 63'lükler neden konuşmaz neden devreye girmez. Sözde yazarlar nerededir. Çözümün kiralık kalemleri konuşmak için daha neyi beklemektedir. AKP-HDP olmazsa AKP-CHP koalisyonu kurulabilecektir. CHP genel başkanı rövanşist olmayacapğız diyerek açık kapı bırakmıştır. AKP genel başkanı bu açıklamayı olumlu bulmuş atılan pası almıştır. İş alemi AKP-CHP'ye koalisyon yolu açmıştır. AKP-CHP koalisyonu kurulması an meselesidir.
Bana Başbakanlık teklif etmeye çalışan Kılıçdaroğlu'na soruyorum. Başbakanlık makamını şahsıma lütfetme yetkisini kimden ve nasıl almıştır? Milletin bize vermediği yetkiyi bize nasıl vermektedir. Bu ne cüret ne pişkinliktir. Sayın Kılıçdaroğlu bilesin ki bu bayat numaraları kimse yemeyecektir. Milliyetçi Hareket Partisi HDP ile bir araya hiçbir şart içinde gelmez gelemez. PKK aparatı ile MHP'nin işi olmaz olmayacaktır.
HDP'ye oy verenlere saygı duymak demek HDP'yi muhattap almak değildir.