CEMAL YILDIZ YAZDI

İlim adamlarının yapmış olduğu araştırmaya göre Hicri takvim bir ay takvimi olduğu için yıllar, miladi takvimden 11-12 gün kısadır.

Bunun sonucu olarak Ramazan ayı her sene miladi takvimde öne kayar.

Bu da yaklaşık olarak her 32 senede bir, Ramazan ayının aynı tarihlere denk gelmesine vesile olur.

Bendeniz de çok iyi hatırlıyorum yine böyle bir kış günü orucumuzu açtık arkadaşlarla beraber Yatsı ve Teravih namazını kılmaya gidiyorduk ve lapa, lapa kar yağıyordu.

Mutlu ve muhabbetli bir şekilde Camiye doğru yol almıştık. Tabii o zamanlar şimdiki yaşımızdan 32 yaş daha genç idik.

Değerli okurlarım, her birimiz için zaman su gibi akıp gidiyor. Bu güzel günleri fırsat bilip değerlendirmek herkese nasip olmuyor.

Ramazan ayı demek sadece oruç tutmak demek değildir. Ramazan ayını sadece oruçlu geçirmek diğer ibadetleri yapmamak büyük bir eksikliktir.

Her şeyden önce Vakit namazlarımızı asla ihmal etmemeliyiz. İftar sonrası Teravihleri kaçırmamalıyız.

Hatta ailece çocuklarımızı da yanımıza alarak namazlarımızı eda etmeliyiz. Onlarında bu manevi atmosferden faydalanmalarını sağlamalıyız.

Ramazan ayında Cehennem kapıların kapanır. Cennet kapıları ardına kadar açılır.

Şeytanlar zincire vurulur.

Yüce Rabbimizin affı, mağfireti isteyen kulların üzerine sağnak, sağnak yağar.

İnsanımızın manevi duyguları en üst perdeden hareket eder.

Elindekini avucundakini karşısındaki ile paylaşır.

Ticaret yapanlar için esas Mali yılbaşı Ramazan ayıdır. Zekâtlar hesaplanır ve hak eden kişilere verilir. Bunun yanında sadaka, fitre ve fidyeler sahiplerine ulaştırılır.

Zengine etrafında başka insanlarında olduğunu hatırlatmasının yanında açlığın ne olduğunu tokluğun ne olduğunu hatırlatır.

“Komşusu aç iken Karnı tok yatan bizden değildir”.

Buyurmuş Peygamberimiz. Ramazan ayı bir bakıma paylaşmak, dertleşmek, insanın kendisi ile hesaplaşmak ayıdır.

Bu güzel ayda dikkat edeceğimiz çok önemli bir husus da şudur.

Yapacak olduğumuz yardımları cebri yapmamak. Yani karşımızdaki insanı illa bizim istediğimiz yiyeceği yemesini dayatmamak.

Bizzat ben şahit oldum. Çöp konteyner’ ın olduğu yerde kilolarca pirinç dökülmüş. Baktığımda hepsi kurtlanmıştı.

Elimizden geldiğince yardımlarımızı nakit olarak vermeye gayret edelim. Olmadı kart sistemi ile yardımlarımızı yapmaya çalışalım.

İnsanları rencide edecek şekilde kumanya kutularını ellerine vererek yapılan yardım yardım olmaktan çıkar.

Hani bir atasözümüz var. Sağ elin yaptığını sol el bilmeyecek. Bu hususta dikkatli olalım.

Böyle rencide edici bir şekilde yardım yapan varsa da uyaralım.

Esas ihtiyaçlı kimdir bu konuda da, gerek Belediyelerden gerekse Muhtarlıklardan alınan bilgiler doğrultusunda adrese teslim bile yapılabilir.

İşi havale edip aşağı oturmak yok. Verdiğiniz zekâtın, sadakanın, fitre veya fidyenin yerine ve ihtiyaçlıya ulaşıp ulaşmadığını da takip etmelisiniz.

Hulasa-ı kelam Ramazan bereket ayıdır. Gelmeden kendisini hissettirir.

Yüce Rabbim. Meleklerden Cebrail AS.  Peygamberlerden Hz. Muhammed Mustafa SAV Efendimizi, Günlerden Cumayı, Mescitlerden, Beytullahı, Aylardan Ramazan ayını seçmiş ve değerli kılmıştır.

Ramazan ayımızın tüm insanlığa barış, bereket ve huzur getirmesi dileği ile Allah’a emanet olunuz. Sizlere Oruçla ilgili yazmış olduğum şiirle veda ediyorum.

Ey Oruç tut beni,

Tut elimi, dilimi, tut nefsimi, kalbimi,

Bırakma bana beni, benden beni tut,

Kalbimdeki kibri tut, sözümü gözümü tut,

Dudağım, kulağım yol şaşan ayağım tut,

Ey oruç tut beni

Bırakma beni nefsime, nefsim gider dengine,

Her şey döner tersine, muhtacım ben sevgine,

Gark olayım, Rahmetine, bereketine, mağfiretine,

Ey oruç beni tut.