Doğru da yaptı...
Konyaspor önünde, futbolun teknik gereklerinden çok mücadele gücüne yönelik bir kadroyu sahaya süren Yanal'ın bu dirençli yapılandırması işe yaradı ve Trabzonspor kötü gidişata kısmen de olsa "dur" dedi...
Zaten o saha koşullarında topu yere indirip oynamak mümkün olmadığından eski Yavuz Selim modeli yüklenmeler son saniyede sonuç getirerek 3 puanı bu tarafa taşıdı...
Özellikle Zeki, Mustafa Yumlu, Mustafa Akbaş, Muhammet Demir, son bölümde Yusuf gibi Trabzonlu oyuncuların, Onur, Okay, Aytaç gibi Yanal'a gönülden bağlı isimlerin, Durica gibi bir tecrübenin karışımından oluşan mücadele harmonisi Bordo Mavili ekibin sırrı olarak öne çıktı...
Bunlar işin artı yönleri. Ama Trabzonspor'un iyi futbol oynaması bu anlayış ve oyuncu yapılanmasıyla mümkün değil! En acısı da şu; bundan 5 yıl önce Trabzonspor, Galatasaray'a da, Beşiktaş'a da içerde dışarıda haddini bildiriyordu. Cumartesi akşamı peş peşe 3 takımı da izledik... Maalesef gördük ki; arada neredeyse 10 yıl var... Yazık hem de çok yazık... Neden oluştu bu tablo? Cevabı basit!.. Trabzonspor'un son dönem kadrolarını işi futbol olan kurmadı da ondan...
* *
Konyaspor maçındaki gizli kalmış mesajlardan biri de Yanal'ın sahaya sürdüğü onbirde yer vermediği transferler... Trabzonlu futbolcuları milletin önüne atıp sövdürenler herhalde anlamışlardır kimlerin bu forma için oynayıp, ağladığını... Dedik ya; Ersun Yanal'ın Konya kadrosu hem derstir hem mesaj... Futbolu bilmeyenler yönetirse, bilenler böyle ders verir... Yanal'ın üstü kapalı yaptığı budur!...
Bir de şu Trabzonspor, Konya'yı yenince "içimizdeki İrlandalılar" muhabbeti yapan futbola uzak ama Başkan'a yandaş kesim var!... Böyleleri aslında geçmişten beri her yönetimin etrafına çöreklenirler... Onlara ve yönetenlere önerimiz; bu "ellerini ovuşturanlar ve İrlandalılar" söylemlerini bıraksınlar... Biraz da insanların neler söylemek istediklerini anlamaya çalışıp, empati yapsınlar...
Arada da açsınlar kulübün tarihi okusunlar... Gerçi onlar da haklılar; konjonktürel Trabzonsporlu olunca; "TRABZONSPOR'UN NE OLDUĞUNU NEREDEN BİLECEKLER?"!...
-------------------------------
TÜZÜK İÇİN DÜĞMEYE BASILIYOR
Trabzonspor'da Akyazı Stadı gibi yılan hikayesine dönen konulardan biri de tüzük meselesi... Bir türlü yönetimlerin gündeminde ilk sıraya yükselemeyen bu mesele yeni dönemde de sümen altı edilmişken, Divan tarafından bir kere daha canlandırılmak üzere.
Yönetimlerin günlük sorunlar arasında önemsiz gördüğü ama aslında bütün problemlerin temel kaynağı olduğunu kestiremedikleri "tüzük hamlesi" için yapılan son toplantıda Başkan Muharrem Usta da olur vermiş!...
Bilindiği gibi Trabzonspor’da daha önce kurulan tüzük komisyonu çalışmalarına başlamış ancak yönetimin, “Biz kendi hazırlığımızı yapıyoruz” ifadesi nedeniyle dağıtılmıştı.
Şimdi, Divan Başkanlık Kurulu’nun önderliğinde Başkan Muharrem Usta ve yönetiminin de hazır bulunduğu genişletilmiş toplantıdan tüzüğün bir an önce değiştirilmesi önerisi ve kararı üzerinde mutabakat sağlanmış. Kulüp adına sevindirici bir gelişme. Eğer yine sekteye uğramazsa... Bekleyip, göreceğiz, takipçisi olacağız!...
---------
GİZLİ SİLAH; ZEMİN
Herkes Avni Aker'in zemininden şikayetçi ama biz değiliz... Çünkü Trabzonspor böyle bir zeminde oynamasa son aldığı galibiyeti bile göremeyebilirdi. Osmanlıspor ve Konyaspor maçlarını iyi incelersek, ayağa ve sabırlı oynamayı tercih eden iki konuk takım da aslında bu özelliklerini istedikleri gibi sahaya yansıtamadılar.
Avni Aker Tarlası'nda Osmanlıspor kazandı ama Trabzonspor daha ağır yenilgiden kurtuldu, Konyaspor ise kaybetti. Bordo Mavililer'in zaten pas, hücum organizasyonu, yerleşik düzen gibi futbolun görsel zenginlikleriyle işi olmadığı için bu zemin işine yarıyor... Allah ne verdiyse yüklenen, mücadele edip savaşarak kazanmaktan başka çaresi olmayan Trabzonspor için bu zemin en iyisi; o yüzden ellemeyin; "bırakın dağınık kalsın" !