Kütübü sitte adlı Altı hadis kitabı Allah rahmet eylesin rahmetli Prof. Dr. İbrahim Canan tarafından şehredilerek bizlerin istifadesine sunulmuştur. İlahiyatçı , Din Kült. Öğretmenleri ve Din görevli arkadaşların ana kaynağımız Kur’an dan sonra ikinci başvurmak zorunda olduğumuz bu kaynağı alıp istifade etmelidir.
Sünnet üçe ayrılır ; Bunlar; kavli sünnet , ameli sünnet ve takriri sünnet
Kavli Sünnet ; peygamber Efendimizin sözlerine verilen genel addır. Mesela, “ Ameller niyete göredir.” Vb. gibi…
Ameli Sünnet ; peygamber Efendimizin işlerine verilen genel addır. Mesela ; Abdest alması, evlenmesi ve ticaret yapması Vb. gibi…
Takriri Sünnet ; Peygamber Efendimizin huzurunda yapıldığında Peygamber Efendimizin lehte aleyhte bir sözünün olmamasına verilen genel addır. Mesela; Sahabelerden birinin abdest almak için su bulamadığında suyla abdest yerine topraktan teyemmüm alıp namazını kılmıştır. Daha sonra su bulunduğunda da namazını iade etmemiştir. Konu Peygamber Efendimize sorulduğunda Peygamber Efendimiz sukut ederek konuya olumlu yaklaşmıştır. Vb. gibi…
Konu basit geçilecek bir konu değildir. Konuya fıkıh usulü açısından müsaadeniz olursa bakmak isterim. Basit diyorum çünkü bazı kardeşlerimiz sünnete ihtiyacımız olmadığını söyleyerek sünnetin içtihat mekanizmasında başvurulacak bir kaynak olmadığını ifade etmektedirler. Acaba bu kardeşlerimizin dedikleri ne kadar doğru ?!
Öncelikle konuya fıkıh usulü açısından bakmak isterim. Konu müçtehitlerin içtihat yapma durumlarıyla ilgilidir. Hemen hemen tüm mezhep imamlarının bir meseleyle ilgili içtihat yaparken takip ettikleri yol aynı. Birbirlerinden çok az farklılık arz etmektedir. Şimdi sizlerle biz Türkler İmam Azam’ın mezhebini taklit ettiğimizden bakınız İmam Azam nasıl içtihat etmektedir?! İmam Azam Hazretleri bir meseleyle ilgili bir sorunla karşılaştığında ilk önce Kur’ ana bakmaktadır. Kur’an da bulduğunda başkaca bir kaynağa bakmamaktadır. Kur’an da bulamadığında ikinci kaynak olarak sünnete bakmaktadır. Sünnette bulduğunda daha başkaca bir kaynağa bakmamaktadır. Onunla amel etmektedir. Diğer mezhep imamlarının hemen hemen hepsi aynı metodu takip etmektedir. Aralarında sadece sünnetten sonra bir küçük farklılık vardır.
Görüyorsunuz değil mi sünnet ne kadar da önemlidir. Şimdi kendi kendime soruyorum da nasıl oluyor da bu kardeşlerimiz bu sözü söylerler anlamak gerçekten çok güç!
Benim sözüm bu kardeşlerimiz ya gerçekten cahil yada Allah muhafaza bu kardeşlerimiz bilerek bilmeyerek güzel dinimiz İslam’ın köküne dinamit koymaktadırlar. Çünkü sünneti dinden çıkarttığınız da Kur’an yalnız kalır. Nasıl olacakta Kur’an da mücmel yani kapalı kalan kısımlar aydınlığa çıkacaktır sünneti inkar edersek?! Bakınız Kur’an da namaz var ama nasıl kılınacak kaç rekat kılınacak hakkında herhangi bir açıklama yoktur! Zekatta öyledir, Hac da öyledir …
Konu ne kadar önemlidir ki bakınız Allah ne buyurmaktadır ; Ali İmran Süresi 31 Ayet ; “De ki: “Allah’ı seviyorsanız bana uyun. Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın. Allah affeder ve merhamet eder”.
Sünnet bizlerin Kur’an’dan sonra mutlak olarak başvuracağımız bizi ihya eden ikinci bir kaynaktır.
Önemli Not ; Birkaç gün önce milli iradeye karşı yapılmış kalkışmayı en kalbi duygularımla kınıyorum. Rabbimden şehitlerimize rahmet diler yakınlarına sabrı cemil ve yaralılarımıza Allahtan acil şifalar dilerim.
Nizamettin BEKAR/TRABZON