İsyan mı eyyam mı?

Kimse kusura bakmasın; Deniz Ateş Bitnel'e gösterilen kırmız kart "isyanın", Ali Şükrü Beldüz'ün omuza alınması "eyyamın" şifreleri olarak görülüyor

Galatasaray maçı gecesi bütün yönetim kurulunu ve Salih Dursun'u yanına alarak esip gürleyen Başkan'ın nedense geçen zaman zarfında süngüsü düştü! Önce "MHK ne yapsın?" söylemi, ardından "Federasyon da düzenin değişmesini istiyor" açılımı, Beşiktaş maçında iptal edilen ve sadece saniyelere indirgenen eylemler son olarak Salih Dursun'un hakemi omuzlaması! Bütün bunlar arasında bağ olmadığını söyleyenler kusura bakmasınlar ama ya çok saflar ya da dünyadan bihaberler! Biz Salih Dursun'un son hareketinin kısmi bir "günah çıkarma" hamlesi olduğuna inananlardanız.

Elbette sevgili Ali Şükrü kardeşimiz emek verdiği hakemliğin son maçında böyle bir uğurlamayı fazlasıyla hak ediyordu... Lafımız O'na değil, kesinlikle alınmasın. Bundan sonraki yaşamında da her şey, sevdikleriyle birlikte gönlünce olsun!...

Anlatmaya çalıştığımız başka. O merasimin ilk ateşini pek ala Trabzonsporlu, ya da Samsunsporlu farklı bir oyuncu ya da hep birlikte cümbür cemaat iki takım yapabilirdi... Ama nedense ihale yine Salih Dursun'a kaldı!

Olayın derinliğine inmeyip, yukarıdaki parçaları birleştiremeyenler ya da bunu yapmak işlerine gelmeyenler Salih'in hareketini, "kırmızı kart göreceklere gösterir, hak deni de omuzlara alırız" biçiminde yorumladılar; biraz da zevahiri kurtarmak için... Diyelim ki öyle!... Trabzonspor'un hakemlere yönelik duruşunu belirleyip sevk ve idare etmek Salih Dursun'a mı bırakıldı?! Bu çocuğa bu kadar yük yüklemek evla mı? Adam neredeyse hakeme ne yapacağını düşünmekten futbola odaklanmaya zaman bulamayacak!...

Madem tersi; hadi yapsın Trabzonspor resmi siteden bir açıklama, desin ki; "Bitnel'e gösterilen kırmızı kartın arkasındayız", bakın o zaman kendilerini ilk alkışlayanlar kimler olacak!

Yine fikrimizdeyiz!. Trabzonspor, bu ülkenin futbolunda kendini gösteren en büyük medeni isyandır! Ne zaman ki o özelliğini kaybetmiş, "diğerleri gibi" çizgisine, dışarıdan bilinçli, içeriden ahmakça çekilmiş, işte o zaman maalesef sıradanlaşma sürecine girmiştir... Bu kulübün önündeki en büyük sorun, transfer seçimi, hoca belirlemesi, mali kriterler değildir; duracağı yeri belirleyememe sorunudur. Asıl karar burada verilmelidir. Eğer bu yapılırsa saydıklarımızın hepsi o çerçevede yerli yerine oturur...

Ne midir o karar; söyleyelim; "Trabzonspor ya tekrar o medeni isyanın simgesi olacak ya da süregelen eyyama devam edecek" Bu karar ne sadece Muharrem Usta'nın ne yönetim kurulunun ne de yandaşların kararıdır; bu karar bütün camianındır!... Buyurun yolu siz seçin!...

---------------------

BAŞKAN KİMİN YALANCISI?

Trabzonspor Başkanı, Gebze ve İstanbul'da üst üste iki organizasyona katıldı. İkisinde de kulübün bugününe ve geleceğine yönelik mesajlar verdi, dinleyenleri bilgilendirdi. Camiayla bütünleşme adına güzel hamleler, tebrikler. Yalnız belli ki birileri Başkan'ı kandırmış, O da bu kandıranların yüzünden Gebze'deki toplantıda izleyicilere yanlış bilgiler vermiş. Medyaya yansıdığı şekliyle, Başkan Gebze'de scout ekibinde görev yapan isimlerin her birinin 2000 liraya çalıştığını, sadece İngiltere'den gelen arkadaşın 2 bin 500 Euro aldığını açıklamış... Ama sanki biraz yanılmış. Belli ki kendini yanıltanların yalancısı olmuş.

Yaptığımız araştırmada öğrendiğimize göre scout ekibindeki Murat Karataş'ın maaşı 10 bin TL.'nin bir-iki tık üzerindeymiş!. Sevgili Fatih Şahinoğlu kardeşimiz de Peri Padro'nun aldığının TL. bazında yaklaşığı bir bedele çalışıyormuş. Helal olsun; konu o değil. Konu Başkan'ın yanlış bilgilendirilmesi. O'na tavsiyemiz, böyle durumlarda Mali Sayman Orhan İlarslan, Genel Müdür Sinan Zengin ya da Muhasebe Müdürü Coşkun Karaoğlu'ndan bilgi alsın. Üçüne de doğruyu söyleyecekleri konusunda kefiliz. Biz öğrendiğimize göre O'na da söylerler herhalde. Zira kamuoyu Başkan'ın ağzından doğruları duyamayacaksa kime güvenecek?

-------------------------------

TS, FB'Yİ YENER Mİ?

Trabzonspor,ligden, kupadan aslında her şeyden elini ayağını çekince taraftarın önünde tek hedef kaldı o da Fenerbahçe maçı. Nereden mi anladık? Başkan'a iletilen mesajdan. Trabzonspor'un Başkanı'na, İstanbul Dernekler Federasyonu'nu ziyareti sırasında bir taraftar; "Fenerbahçe'yi yenin" mesajı iletmiş. Başkan da buna; "Fenerbahçe'yi zaten yeneceğiz. Ondan bir kuşkumuz yok. Takıma güveniyoruz. Tüm taraftarlarımız gibi biz de Fenerbahçe maçına kilitlendik" cevabını vermiş. Gerçi Başkan SABAH Gazetesi'nde çıkan bu haberi Twitter üzerinden yalanladı. Peki taraftar bu yalanlamadan; "Fenerbahçe'yi zaten yenemeyiz. Ondan bir kuşkumuz yok. Takıma güvenmiyoruz. Tüm taraftarlarımızın aksine biz Fenerbahçe maçına kilitlenmedik" anlamı mı çıkarmalı? Başkan açıklasa da öğrensek!..

-----------------------------

DOĞRU ADAM HÜSNÜ ÖZKARA!

1461 Trabzon sonunda doğru bir teknik adama teslim edildi. Hamdi Zıvalıoğlu'nun kumpasa kurban edilmesinin ardından gelişen süreç maalesef beklenen çıkışı getirmemişti. Nasıl getirsin ki? Zıvalıoğlu başarısızsa O'nun ikinci adamına takım teslim edilir mi? Ekip komple duruyor, sadece başı gidiyor! Neyse öğrenecekler! Sebahattin Akbayrak'ın gürültülü şekilde ayrılışının ardından yine bir dizi gürültü yaşanmış ama Özkara'da karar kılınmış. Belki de bu yönetim döneminde verilmiş en doğru kararlardan biri. Gerçi Trabzonspor cephesi Futbol Koordinatörü Yılmaz Büyükaydın aracılığıyla farklı yol izlenmesi taraftarıymış ama olsun. 1461 tarafı bastırınca Özkara işi sonuçlanmış. Ölü rahmet bulsun da! Özkara neden doğru boyutuna gelince. Bir kere tecrübeli, lige takım çıkarmış gerçek bir teknik adam. Trabzonspor ruhunun içerisinde doğmuş, büyümüş, değer kazanmış, kazandırmış. Bu hissi altyapı formatındaki oyunculara pek ala verebilecek donanıma sahip. Asıl önemlisi de burası!.. Bahsettiğimiz, sahada alınacak sonuçlarla ilgili değil elbette. Farklı yönden bakıyoruz ve o yüzden Özkara'ya güveniyoruz!. Kolay gelsin hocam, yolun açık olsun, Allah utandırmasın

---------------

GÜNÜN SÖZÜ: "Aklın kendini idare etmiyorsa, kendini idare edecek bir akıl bul!"