Belediyecilikte hizmet sadece insana değil doğaya ve hayvanlara da yapılmalı iken, şehrimizin hemen hemen bütün sokaklarında, parklarında, köpeklerin başıboş dolaşmalarından çevremiz ve de bizler zarar görmekte, endişe içinde beklemekteyiz.Bizler kendimizi koruyabiliriz belki, peki çocuklarımız, yaşlı insanlarımız nasıl koruyacak?Köpeklerden hastalık bulaşması durumunda bunun hesabını kim verecek?
Akçaabat Belediyesinin mevcut barınağı 20 köpek kapasiteli peki Büyükşehir belediyemiz halihazırda Çukur cayırdaki hayvan bakımevinin kapasitesi 150 den 206 ya çıkarıldı şimdi ise 83 dönüm üzerine 450 hayvan kapasiteli Doğal yaşam alanı ve hayvan barınağı yapmayı planlarken İBB Kilyos ta 740 dönüm arazi üzerinde 8000 hayvana hizmet vereceği bir tesis inşa ediyor yetmez düşüncesiyle kapasite artırımına gidiyor
Büyükşehir belediyesininTrabzon’da yapmayı planladığı 450 kapasiteli tesisi yeterli olurmu?Sabah erken saatlerde köpek korkusundan evden çıkamayanlar, Akşam karanlığında evine gidemeyen çocuklarımızın varlığı ortadayken Belediye bu soruna hala bir çözüm üretmeyecek mi?Sokak köpekleri için tek yöntem aşılanıp kısırlaştırıldıktan sonra yerine bırakmak, zararlı ve güçsüz olanlarını barınakta yaşatmak mı?Yasalarımız bu yöntemi mi kabul ediyor?
Bunca yıl şehir merkezinden, Yerleşim alanı dışına çıkarılamayan yetersiz hayvan barınağı, önümüzdeki 20 yıl daha şehrin merkezinde mi bekletilecek?Dünyada bu sorunu çözmüş ülkelerden örnek uygulamaları şehrimize getirmek ve uygulamak için elinizde tecrübeli veteriner hekimleriniz olmasına rağmen bunca yılın boşa geçirilmesi size yakışan bir davranış mıdır?Başımız secdeye giderken, ağzı olup dili olmayan bu hayvanlar için kendimize ne yaptık diye sorduk mu? İcra makamında olanlar birinci derece bundan sorumlu değil mi?
Yerleşim alanı dışına yapılacak kombine bir hayvan barınağı Belediyemize ve biz İnsanoğluna yakışacak güzel bir hareket ve çözüm olmaz mı?Unutmayalım ki Köpek, dünya üzerinde seni kendinden fazla seven tek şeydir.