Güner 30 Mart yerel seçimlerinin ardından her alanda düşüncelerini bizlerle paylaşıyor.
Şu ana kadar yapılmayan hizmetleri hatırlatıp çözüm önerilerini sıralıyor bugün ki bir hayli ilginç .
Günümüzde Bilişim ve Telekomünikasyon sektörünün gelişmesiyle ev ve iş yerlerimizde bizlere sundukları yaşamı kolaylaştıran imkânlarından olabildiğince yararlanmaya gayret gösteriyoruz.
Her şeyin bir sonu olduğu gibi bu sektörde de kullanılan aparatların bir sonu vardır. Kullanım ömrünü tamamlamış cep telefonlarımızı bunların bataryalarını, pilleri, kartuş gibi aparatların çevreye vereceği görüntü kirliliğinin yanında sağlığımızı da tehdit edecek şekilde sokağa bırakmamız özelliklede içme suyumuzu kirletmektedir.
Küçük bir örnek vermek gerekirse bir pilin toprağa karışması 10.000 litre içme suyumuzu kirletecek derecede etki etmektedir.
Buna evlerimizde ve lokantalarımızda yapılan kızartmalardaki yanmış yağlarımızı, atık bitkisel ve hayvansal yağlarımızı da eklemek mümkün tabi. Kullanılmayan yanmış yağların lavabolara dökülmesinin çevreye vereceği etki düşünülürse kendimize ve gelecek nesillere vereceğimiz haddimiz olmayan bir cezadır.
Bu sorunun çözülmesi zor mu? Elbette değil Belediyemizin okul, cami, muhtarlık, sitelerde ve belediye binalarımızda toplama noktaları yaparak bu sorunu kolayca çöze bilir halkımızın bu konuya duyarlılık göstereceğinden çevre il ve ilçelere de örnek teşkil edecek kültürde olduğundan hiç şüphemiz yoktur
Böylece örnek belediyeciliğe adım atmış oluruz
‘’Peki, bu olur mu?
Bekleyelim Görelim.’’ dedi.