Mehmet Güner:NE OLDU? NE OLACAK?

ABD, önce Saddam’ı Iran a saldırtmış, yıllarca süren savaşta(1980-1988) bol bol silah satmıştı. SSCB’nin dağılmasından(1991) sonra, dünyaya hakimiyetini ilan edip, Büyük Ortadoğu projesini hayata geçirmeye başladı.

Tabi her şey plan dahilinde olduğundan

Irak’ın Kuveyt’i işgaline göz yumdu. Sonuçta bir taşla iki kuş vuran ABD, hem Kuveyt’ti Iraktan kurtarıp petrolüne konmuş, hem de İncirlik üssünden kalkan ABD nin uçakları Irak’ta Müslümanları bombalayarak, binlerce masum insanı, çoluk, çocuk demeden öldürecek, kadınların ırzına geçilip size demokrasi getiriyorum diyerek Irak’ı işgal edecekti.

Sonuçta

Saddam’ı devirip, Irak’ta 36ncı paralel ’in kuzeyinde “Güvenli bölge” ilan edilerek, petrolüne konmuştu.

Özellikle Kerkük’ün altı petrol kaynıyordu

Peki bu kadar önemli olan Kerkük’te neler oluyordu?

Bakınız Sene 2003

Irak’ta Barzani’nin Peşmergeleri Kerkük’e girip, Nüfus müdürlüğü ve Tapu dairelerini basıp, Türkmen kayıtlarını yakarken, sivil kıyafetli Bordo berelilerimiz Kerkük girişinde Amerikan askerleri tarafından gözaltına alınıp, sınır dışı edilince

Barzani “Siz Kerkük’e karışırsanız, bizde Diyarbakır’a karışırız” diyecekti

Şak

Süleymaniye’deki irtibat büromuz ağır silahlı Amerikan askerleri tarafından basıldı. Bordo bereli 11 subay ve astsubayımız kafalarına çuval geçirilerek kelepçe takılarak, dipçiklenerek tutuklandı.

Görüntüler dünyaya bilinçli olarak servis edildi. Türk silahlı kuvvetlerimiz bilerek küçük düşürüldü. Bu daha başlangıçtı, ilerde kumpaslar kurulacak, silahlı kuvvetlerimizin mensupları, uyduruk sidilerle zindanlara atılacaktı.

Kerkük’te,sonra ne oldudersiniz?

Kerkük Nüfus müdürü Peşmergeler tarafından öldürüldü. Ardından Musul Nüfus müdürü de öldürüldü.

Amaç belliydi Kerkük’te ve Musul’da Türk kardeşlerimizin sayısı silinecek, ABD nin onaylayacağı insanlar bölgeye taşınarak yeniden sayım yapılacaktı.

ABD ninIrak Büyükelçisi, Barzani’nin televizyonuna çıkıp “Amerika, geçmişte olduğu gibi, gelecekte de Kürdistan’a yönelik desteğini sürdürecek ve hiçbir şekilde de kesmeyecektir” diyecekti.

Durum bu kadar  netti

E bizde boş durmuyorduk garı

Barzani, Ak partinin kongresinde, konuşma yapması için davet edilecek, kürsüye çıkarken “Türkiye seninle gurur duyuyor” sloganları atılacaktı.

Her platformda yok edilmeye çalışılan bu milletin kurtarıcısı Atatürk 1923 yılında Amerikalı gazeteci Isaac F. Marcosson’la yaptığı röportajda bakın bu günleri nasıl öngörüp, çözüm sunuyor

“Bir gün, birinci cihan harbinden sonra Ortadoğu’da kurulan suni devletlerin halkları ayaklanacaktır. O gün geldiğinde, yeni kurduğumuz cumhuriyetimizin yöneticileri, bu halkların değil emperyalist güçlerin yanında yer alırsa aynı akıbete kendileri uğrayacaktır ve kurtuluş savaşında yedi düvele haddini bildiren Türk halkı onlarında hakkından gelecektir..” diyor

Peki biz ne yapıyoruz?

Ortadoğu’da birilerinin bekçiliğini yapıyoruz

Komşularımız olan devletlerle ekonomi, askeri ve siyasi anlaşmalar yaparak dost olmak varken

Tunus’la, yemenle, Libya’yla, Mısırla, Irak’la, İran’la, Rusya ’la, Suriye  ve niceleri ile düşman olup, bu ülkelerdeki işçimizin, işverenimiz, resmi temsilcilerimizin kovulmalarına ve ticaretimizin  kesilmesine vesile olup

İsrail’le yapılan ticarete ise, yüzde yirmi beş vergi muafiyeti uyguladık

Allah’ın Kuranda Maide suresinde buyurduğu gibi

“Ey iman edenler! Yahudileri ve Hıristiyanları dostlar edinmeyin. Onların bazısı, bazısının dostlarıdırlar. İçinizden kim onları dost edinirse şüphe yok ki, o da onlardandır. Muhakkak ki Allah o zalimleri hidayete, doğru yola iletmez.” Öğüdünün gereğini yapmayıp

“İsrail halkı ve Devleti bizim dostumuzdur”ne olacak?deniyor ya

Ne olacağı, yukarda ayetin sonunda veriliyor

Bizde yazıyoruz çiziyoruz derin uykudaki milletimizi uyandıramıyoruz