Mustafa Nadir’den Öztürk’e cevap gecikmedi.

AK Parti İlçe Başkanı Ahmet Ziya Öztürk ile CHP İlçe Başkanı Mustafa Nadir’in karşılıklı suçlamaları devam ediyor. Son açıklama CHP İlçe Başkanı Mustafa Nadir’den geldi.

Nadir, açıklamasında, aylardır AK Parti’ye seslendiğini ve nihayet cevap birisi çıktığını belirtti. Mustafa Nadir “Aylardır Alo Akçaabat AKP Kimse var mı dedik, ses çıkmadı. Nihayet siyasi hayat emaresi olduğunu gösteren bir ses geldi. Biz AKP Milletvekili Sayın Aydın Bıyıklıoğlu’nun kişiliğini, sosyal ilişkilerini değil muhalefet olarak sorumluluğumuzun gereğini yerine getirebilmek için seçildikten sonra ki durumunu sorguladık. Ancak görülen o ki, AKP İlçe Başkanı Sayın Ahmet Ziya Öztürk çok alınmış, kendilerini tutamayarak tanıdığım kadarıyla kendisine yakıştıramadığım bir seviye düşüklüğü içerisinde şahsıma saldırmıştır. Keşke bana saldırmadan önce siyasi ağabeylerine, arkadaşlarına ve hepsinden önemlisi AKP’ye oy vermiş insanlarımıza danışmış olsa idi. Benim çok daha insaflı eleştirilerde bulunduğumu görürlerdi. AKP Milletvekili Sayın Aydın Bıyıklıoğlu’na içgüdüsel bir koruma gösterirken aynı anda eleştirilerde bulunduğum Belediyeye sahip çıkmaması manidardır” dedi.

Çok net sorular sorduğunu ve bunlara cevap aradığını ifade eden Nadir “ Türkçe bilen herkesin anlayacağı şekilde açık ve net konuşuyoruz. AKP Akçaabat’a tarihimizin en yalnız dönemini yaşatmaktadır. AKP Milletvekili Sayın Aydın Bıyıklıoğlu’nun ilçemize kazandırdığı bir eser var da biz mi göremedik? TBMM kürsüsünde konuştu da biz mi duymadık? Mevcut olan ya da yapılması planlanan bazı yatırımlar ilçemizden alındı; sırada olanlar da var. Bunu biz gördük de onlar mı görmedi?  Rutin işleri yatırım diye sunuyorlar. Derecik yolunu o mu takip ediyor diyor. Evet Sayın Öztürk, ben sizi takip ediyorum. Derecik’te çalışma yok, sadece Akyazı’ya malzeme taşınıyor” şeklinde açıklama yaptı.

Mustafa Naidr Açıklamasını şöyle tamamladı “AKP İlçe Başkanı arkadaşımızın bu kadar siyasi körlük içerisinde olmasının ilçemize zararı olacağını düşünmesi gerektiğine inanıyorum.  Konuyu saptırıp, polemik tarlasına bizi çekmeye çalışmasına müsaade etmemiz mümkün değildir. AKP tarafından kapatılan belde belediyelerimizle ilgili Meclis’te ve meşru her yerde kapatılmamaları için onurlu bir mücadele verdik. Bu anlamda ilçemizde de referandum yaptık. Halkın görüşünü dikkate almadan, bin bir emek ve gayretle kurulan belde belediyelerimizi kapattılar. Şimdi de bizim ağzımızı kapatmaya çalışıyorlar.

Bu nedenle olsa gerek AKP İlçe Başkanı Sayın Öztürk ilçemizin sorunlarını gündemine taşımış olmamızdan rahatsız olmaktadır.

Sayın ÖZTÜRK, bizi TBMM’de sahte oy kullanan bazı AKP Milletvekilleri ile karıştırıyor. Bize çamur atma, referandum sorgulaması yapma yerine yerel basınımızın ana sayfalarının manşetlerinde AKP ile ilgili sahte üye kayıt iddialarına biraz kulak verseler iyi olur kanısındayım. Bakarsın aynı iddialar onların da kapılarını çalabilir.

Yaptığımız referandumda bütün Türkiye çapında bu tür iftiralara uğramamak için tüm siyasi parti örgütlerine yaptığımız çağrılara kulak tıkadınız. Referandumda örgütlerinize görev almamaları yönünde çağrı yaptınız. Belediye başkanlarınıza bize yardımcı olmamaları için talimatlar verdiniz. Kısaca parti olarak baştan referandumumuzu kabul etmediğinizi ve tanımadığınızı ilan ettiniz. Yetmedi; referandumdan hemen sora partinizi ziyaret etme istemimize de yanıt vermediniz.

Şimdiye kadar nerdeydiniz. Referandum günü biz çalışırken siz uyudunuz. Şimdi çıkıp, Akçaabat gerçeklerinin üstünü örtmek için yaptığımız çalışmalara leke atacaksın.

Biz referandumla ilgili kurullarımızda görev almak isteyen her siyasi partiye başkanlık dahil, istediği görevleri bu ithamları duymamak için seve seve verdik. Tüm siyasi partilere görev almaları için çağrılar yaptık.  Sayın Öztürk, O zaman AKP ilçe örgütü neredeydi. Görev istediler de alamadılar mı?..

Elinizi tutan mı var? Önden buyurun Siz referandum yapın. Yapın da boyunuzun ölüsünü hep beraber görelim.

Bir de bizden çıkmış sonuçların doğruluğunun tespitini istiyor. Sonucun doğruluğunda da istifa edecekmiş.  İstifa etse ne yazar, etmese ne yazar.  Sayın başkanın siyasi ağırlığı kapatılan belediye tüzel kişiliklerinin ağırlığı yanında çok hafif kalır. O değil, Başbakan istifa etsin de bir işe yarasın. Ama AKP İlçe Başkanı Sayın Öztürk, kendilerine o kadar güvenleri varsa istifayı da kafasına koymuşsa, yani ille de lades diyorsa, hodri meydan.  Hükümet onlar. Beldelerimize yeniden kendileri sandık koysunlar veya sadece kendi beldesine sandık koyalım. El mi yaman halk mı yaman hep birlikte görelim. Ayrıca Başbakanın kapıldığı hastalık Sayın Öztürk’e de sıçramış olduğu görülmektedir. Sayın Öztürk, 10 Kasım günü anma törenine katılmadığını ve çelenk sunmadığını hep birlikte gördük. O büyük insan Atatürk ve O’nun kurduğu Cumhuriyet Halk Partisi olmamış olsa idi oturduğu koltukta olmazdı. Muhtemelen adı Ahmet, soyadı da kesinlikle Öztürk olmazdı. Eleştirilerini yaparken bu hususlara da dikkat etsen iyi edersin.  Yine her şeye rağmen, Siz ziyaret istemimize işlerinizin yoğunluğundan ötürü yanıt veremediğinizi kabul ederek, sizi Akçaabatımızın sorunlarını tartışmak, çözüm önerilerimizi paylaşmak için ilçemizin basın mensupları ile birlikte bir sabah kahvaltısına davet ediyorum. Akçaabat hizmetlerin en iyilerini hak eden bir ilçemizdir. Sizi polemik değil, sorunlarımızın çözümüne katkı sunan fikir ve projeler üretmeye davet ediyorum" dedi.