Bugün kurum müdürlerinden biriyle güzel bir sohbet etme fırsatı bulduk. Müdürüm nefisle ilgili çok güzel tespitlerde bulundu.
Nefis; yaratılışı itibariyle son derece azgındır. Yaratılışından dolayı her daim insanı kötülüğe ve şehvete teşvik etmektedir. Eğer dizginlenemezse kişiye ilah bile yapar. Tarih böyle onlarca azgın insanlarla dolup taşmaktadır. İşte Firavun işte Nemrut…
Rabbimiz kutsal kitabı Kuran’da nefisle ilgili bakınız ne buyurmaktadır; Ayet; ” Muhakkak ki nefis kötülüğü ve çirkinlikleri emreder.” Bu ayetin gereği olarak ta biz insanlara nefislerine tabi olunmaması tavsiye edilmiştir. Nefislerine tabi olanlar haram helal bilmeden bir hayat yaşarlar ve Allah muhafaza kişinin ebedi hayatının kayıp gitmesine sebebiyet vermektedir. Bu fani dünyada nefisleriyle mücadelesinde kazanıp ebedi hayatını imar edenler çok azınlıktadır. Bu imtihanı kaybedenlerimiz aramızda azımsanmayacak kadar çoğunluktadır.
Nefis denilen yapı insana sadece yaratılışından dolayı şehveti ve ahlaksızlığı telkin ettiğinden insana Rabbimiz bu haram yolun karşısında da helal yolları hatırlatmaktadır. Nikahsız beraberliğin karşısında helal olan nikah emredilmiş içki ve şarabın karşısında da su ve süt helal kılınmıştır. Fakat bazı kardeşlerimiz bu haram helal yola riayet etmeği kendilerinde bir vazife bilmediklerinden nefislerinden gelen aşırı kadın tutkusu dolayısıyla kendilerine engel olamazlar ve çirkin zina fiili hastalığı ortaya çıkması zorunlu olmaktadır. Bakınız zina fiili hastalığına düşen kişilere bakınız nefisleriyle mücadele etmesi gerekirken nefis mücadelelerinde çok zayıf kalanlar olduğunu sizde rahatlıkla görebilirsiniz.
Bakınız sizlere bir misal vereceğim nefisle mücadelede zirve olan Peygamberlerin bile ne kadar zorlandıklarını sizlerde rahatlıkla görebilirsiniz; Güzelliğin yarısı kendisine verilen Yusuf Peygamber kuyudan Maliye Bakanlığına yolculuğunda annemiz Züleyha ile bir olay yaşamıştır. Züleyha annemiz sakın kendisi hakkında kötü düşünmeleyelim Züleyha annemiz kocasının vefatından sonra Yusuf Peygamberle nikahlanmışlar ve üç çocukları olmuştur bu önemli hatırlatmadan sonra muradımızı izaha devam edelim Züleyha annemiz Yusuf Peygamberin güzelliğinden dolayı ondan murat eder. Yani onunla yasak bir ilişkiye girmesini ister ayete bakalım; “Yusuf Peygamber Rabbinden bir burhan görmeseydi neredeyse oda ona meyledecekti!” Ayeti gördünüz değil mi?! İsmet sıfatına sahip olan bir Peygamber bile Rabbinden bir burhan görmeseydi oda nefisiyle imtihanını kaybedecek ve nefsine zulmedenlerden olacaktı. Fakat Rabbimiz O bir Peygamber olduğundan derhal O’nu derhal kendisine gelmesini murat etmiştir. Bir Peygamber bile nefsiyle mücadelesinde Rabbinin yardımı olmasaydı günah işlemekle karşı karşıya kalacaktı o halde bizlerin nefsimizle baş başa kalmamız kadar tehlikeli bir durum yoktur.
Burada Müslümanın her an ve saatte nefisle bir mücadele içerisinde olması lazım geldiğini unutmaması lazım gelmektedir. Eğer unutursa bilmeli ki o andan sonra nefsinin esiri olmuş ve haramdan kaçamaz hale gelmiş demektir.
Alemlere rahmet olarak gönderilen Peygamberimiz geçmiş ve gelecek tüm günahları silindiği halde bakınız nasıl dua etmektedir; “ Ya Rab! Beni nefsimle baş başa bırakma!”