TURGUT ÖZDEMİR’DEN SERGİ ve İMZA GÜNÜ...
Onunla, Anadolu Ajansı’nda bir fiil 18 sene muhabir-foto muhabiri şekliyle deretepe demeden, “O şehir senin, bu ülke benim” diyerek habercilik yaptık. Sonrasında da hiç ayrılmadık. O manuel ile başlayıp dijitale, biz ise daktilodan bilgisayara terfi ederek belki de ölene dek bu işi sürdürmeye devam edeceğiz. İşte Turgut’un çektiği onbinlerce kareden bir kısmını daha önce “Renksizliğin Rengi” adını vererek bir albümde toplamıştık. Şimdi de, “Objektifimden Karadeniz Nostaljisi” ile karşınızda... Bugün, saat 13.00-16.00 arasında Hamamizade İhsanbey Kültür Merkezi’nde Turgut kitaplarını imzalayacak, bizler de bu arada fotoğraf sergisini de izleme imkânı bulacağız.
İHSAN AMCA’DAN DA “EYVALLAH...”
O’nu daha çok bizim Erkut Çelebi’nin babası olarak tanımış olsam da, 1980 sonrası siyaset ve sosyal hayatın içinde duruşu ve gülüşü ile kendisini hatırlatan adamdı. O da “fani” olan bu alemden “Hadi eyvallah” diyerek, ahirete göçüp gitti. Onu; üzüntülerini bile dile getirirken, insanı kıyısından köşesinden mutlu eden, güven veren gülüşü ile hatırlayacağım. Mekanın Cennet olsun İhsan emice... Başınız sağ olsun, Allah sabırlar versin sevgili dostlarım Erkut ile Akın...
PARALELCİLİK YETMEYECEKTİR...
Devlet Bahçeli’nin, MHP Genel Başkanlığı’na talip olanları “Paralelcilik” ile suçlaması, biline ki camianın yüzde 99’unun gönlünü ‘cızzz’ ettirmiştir. Korkarım ki; bunun ardından Devlet Bahçeli olmasa bile, MHP Genel Merkezi’nin tapusunun kendilerinde olduğunu sanan 3-5 kişiden biri yakında çıkıp; Sinan Ogan’ı; Leninci, Ümit Özdağ’ı; Titocu, Koray Aydın’ı; Maocu, Meral Akşener’i de Enver Hocacı, yani tümünü bir zamanlar canları pahasına mücadele ettikleri, ‘komünistlikle’ bile itham edeceklerdir