"ÇUKURÇAYIR KADERİNE TERK EDİLDİ"
Çukurçayır gibi 40 bin nüfusluk bir mahallenin kaderine terk edildiğini belirten Pekşen, “Burada bir tane lise yok. Buradan daha az nüfusa sahip ilçelerde bile birkaç tane lise olmasına rağmen burada bir tane yok. Bir tane düzgün yol bağlantısı yok. Çukurçayır ile ilgili sürekli bir yakınma var. Bunların hepsini biliyorum. Trabzon’un dertlerini Trabzon kadar iyi biliyorum. Bu şehrin dertlerinin hepsini biliyorum. Belediyesi ulaşımı yapamıyor. Bakanı okul yapamıyor. İçişleri Bakanı buraya güvenlik getirmiyor. 40 bin nüfuslu bir mahallede bir asayiş birimi yok. Mahalle kendi kaderine terk edilmiş. Toplumun her kesimine CHP’de bir çözümü var, bir projesi var. Hepsi de toplum tarafından kabul gören, beğeni toplayan projeler. AK Parti'nin toplum tarafından kabul edilebilir benimsenen bir projesi var mı? Halkımız, ‘Bizim derdimizi çözecek, bizim beklentilerimizi karşılayacak siyasi iktidara oy vereceğiz’ diyor." şeklinde konuştu. “Trabzon kentinin ruhunu biliyorum.” diyen Pekşen, sözlerini şöyle sürdürdü: “Çünkü ben hiç buradan kopmadım. 1993 yılında Trabzon'da kooperatife girerek bir ev satın aldım. Daha sonra bana talep geldi, ‘Evinizi satar mısınız?’ diye ama ben hiç satmadım. Çünkü çocuklarımın, ailemin Trabzon'dan bağının kopmasını istemiyordum. Dünyada böyle bir kentin mensubu olmaktan daha büyük bir onur olamaz. Trabzonluluk dünyada önemli bir kariyerdir. Bu çok önemlidir. Bir tarihi ve kültürü temsil edersiniz. Dünya bunu görüyor. Bunu bildiğim için çocuklarımın Trabzon'dan kopmasını hiç istemedim, evimi de hiç bir zaman vermedim. Baba topraklarımız da duruyor. İsteyenlerle hiç ilgilenmedim.”