‘Ya İstiklal Ya Ölüm’ andı içmiş bir kadroyuz

Sivas Kongresi'nin 101. yıldönümü münasebetiyle yayımladığı mesajında, 4 Eylül 1919’da Atatürk önderliğinde Türk milletinin ‘Ya İstiklal Ya Ölüm’ diyerek, bir ölüm-kalım mücadelesi verdiğini hatırlatan BTP lideri Hüseyin Baş, Bağımsız Türkiye Partisi kadrolarının da ‘Ya İstiklal Ya Ölüm’ andı içmiş bir kadrolar olduğunu söyledi

3 Eylül 2020 Perşembe 19:58

Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Hüseyin Baş, Sivas Kongresi'nin 101. yıldönümü münasebetiyle bir mesaj yayımladı. "Ya İstiklal Ya Ölüm" andı içmiş bir kadro olduklarını söyleyen Hüseyin Baş, "Türk milleti bugün aynı kararlılıkta olmak zorundadır" dedi. "4 Eylül 1919'da Türk milleti Mustafa Kemal önderliğinde 'Ya İstiklal Ya Ölüm' diyerek girdiği bağımsızlık yolunda, bir ölüm-kalım mücadelesi vermiştir" diyen Hüseyin Baş, mesajında şu görüşlere yer verdi: "1. Dünya Savaşı'ndan sonra, Türk topraklarını işgal edip, parçalamak üzere itilaf devletleri harekete geçtiler. Egemenliğimize ve bağımsızlığımıza el koyan bu güçlere karşı, elbette bir direniş başlatmak gerekirdi. Mustafa Kemal önderliğinde Erzurum Kongresi'nin ardından 4-11 Eylül tarihleri arasında Sivas'ta yapılan kongrede ulusu temsilen üyeler katılmış, istiklalini kaybetmektense ölme kararı verilmiştir. Mustafa Kemal'in gönlünde verilmiş 'Ya İstiklal Ya Ölüm' kararı, bütün bir ulusun kararına dönüşmüştür.
Üç önemli ilke

Sivas Kongresi'nde üç büyük ilkeye imza atılmıştı: Bunlar, tam bağımsızlık, milli egemenlik ve milli devlet ilkeleriydi. Bu ilkelerden taviz verilmeyeceği dünyaya ilan edildi. Merhum liderimiz Prof. Dr. Haydar Baş'ın başlattığı bağımsızlık hareketi, Türk milletinin Mustafa Kemal önderliğinde bir asır önce aldığı bağımsızlık hareketi ile aynı ruha sahiptir.

O gün itilaf devletleri ordularıyla geldiler, bugün siyasi, ekonomik, hukuki, kültürel ve ahlaki bütün sahalardaki dayatmalarla geldiler. O gün topraklarımızda dolaşan işgal askerlerinin yerini, bugün piyasamızda dolaşan yabancı paralar almıştır.

Yüz yıl önce işgal edip kaynaklara çökerlerken, bugün kaynaklara çöktükten sonra işgal yoluna gitmekteler. Ne hazin tecellidir ki 101 yıl sonra bugün aynı güçler ve kuvvetler, yine karşımızdalar. Akdeniz'deki gelişmeler, bunun en canlı örneğidir.

Kuvay-ı Milliye ruhuna ihtiyaç var

Merhum liderimizin ifadesiyle 'bugün yeni bir Kuvay-ı Milliye ruhuna ve bir bağımsızlık mücadelesine ihtiyaç vardır.'

Bu ruh ve bağımsızlık mücadelesi, ete kemiğe bürünüp, Bağımsız Türkiye Partisi olmuş ve 19 yaşına girmiştir. Türk Milleti yeniden geleceğine, bağımsızlığına sahip çıkmalıdır.

Bu sahip çıkışın tek adresi Bağımsız Türkiye'dir. Milletimiz BTP'de kenetlensin, Baş kadro bütün düşman hesaplarını bozacaktır. Çünkü bizler, bağımsızlık yolunda, 'Ya İstiklal, Ya ölüm' andı içmiş bir kadroyuz.

Bu duygularla aziz milletime, saygılarımı ve sevgilerimi sunarım."