Dün Suruç’ta 13 yıllık AKP hükümetinin ülkeyi getirdiği noktayı da gördük.
Önce; “Ergenekon – Balyoz “ davalarıyla ordumuz etkisiz hale getirildi, sonra “paralel yapı” operasyonlarıyla emniyet, polis, istihbarat, pasifize edildi. Daha sonra da “açılım, anaların göz yaşları dinecek” denerek güvenlik zafiyeti oluşturuldu.
Ülkemizin hiçbir köşesinde güvenlik kalmamıştır. Devlet sokakları KCK’ya terk etmiştir. Dağlarda “piknik yapacağız” diyerek başlattıkları açılım süreci sonucunda o dağlar teröristlerin yuvası haline gelmiştir.
Bir defa daha çağrımızdır.
Gelin önce PKK – PYD ve benzeri örgütleri, teröristleri lanetleyelim. Sonra da nereden, hangi şartlardan oluşursa oluşsun bütün terör olaylarını lanetlenmelidir, lanetlemeliyiz.
Teröre toleranslı davranmanın, terörün başına sıfat koymanın maliyetlerini yeniden düşünmeliyiz. Açılımın, yanlış dış politikalarına yeniden gözden geçirilmesini ve teröre sıfır tolerans mantığı ile güvenlik tedbirlerinin üst sınıra çıkarılması gerektiği gerçeğini hatırlatmak istiyorum.
Adıyaman’da PKK saldırısı sonucu şehit olan askerimize, Suruç’ta ölenlere Allah’tan rahmet dilerken, nereden gelirse gelsin terörü lanetliyoruz.