Devletin iktisadi istikrarı ve kalkınması toplanan vergilerle sağlanmaktaydı.
Tarım ve hayvancılık faaliyetlerinin en önemli geçim kaynağı olduğu Osmanlı Devleti’nde halk daha çok bu servetler ve sermayeler üzerinden vergi vermekteydi.Tarım alanlarından alınan vergiyle çiftçiler mükellef tutulmaktaydı.Osmanlı döneminde alınan tarım vergilerinden biri de "Çift bozan" vergisiydi. Çift bozan vergisi, tarım arazilerini üç yıl üst üste mazeret bildirmeden ekim için kullanmayan çiftçilerden alınan vergidir.
Çift bozan vergisinde, tarım arazilerinin verimliliğinin korunması, tarımın devamlılığının sağlanması, iktisadi istikrarın korunması, üretimin devamı, verimliliğin artması ve ithalat ve ihracatın gelişmesi gibi nedenler etkilidir. Bu nedenle bir yaptırım olarak toplanmaktaydı.Çünkü Osmanlı Devletinin ekonomisi tarım ve hayvancılığa dayalıydı. Bu yüzden vergiler halktan daha çok bu mal varlıkları üzerinden alınırdı.
Bu verginin maksadı sadece devletin bütçesine katkı değildi. Birinci hedef halkın gıda maddesi sıkıntısı yaşamaması, ikincisi ise şehirlere göçü önlemekti.Halen Türkiye’de ekilmeyen iki Trakya büyüklüğünde tarım arazimiz var. Köyden şehirlere göç sebebiyle tarım ve hayvancılık yapan insan sayımız gün geçtikçe azalıyor.Pandemik Salgın ile Ukrayna-Rus Savaşının bize yeniden öğrettiği ; "enerji gibi tarımsal üretimde de kendi kendine yeterli olmak hayati derecede önemlidir" bilgisidir.
Elbetteki bu şartlarda çiftbozan vergisi benzeri bir tedbir alınmasını istemek hayalcilik olur, gerçekcide olmaz zaten.İnsanlarımızı köy ve tarım üretiminde tutmanın çaresi vergi vb. zorlamalarla sefalet içinde de olsa köyde tutmak değildir.Konya Ovası büyüklüğünde bir ülke olan Hollanda gibi yapmak, yani gıda üretimini bilimsel yöntemlerle, verimli bir şekilde, çeşitlendirerek ve ucuza üretmek, marka değeri oluşturarak pazarlamaktan geçiyor. Tarımın dijitalleşmesi, akıllı tarım uygulamalarının geliştirilmesi, üretimde yeni araçların ve makinelerin kullanılması sonucunda tüm dünyada yeni bir üretim anlayışı kabul edilmeye başlandı. Tüm akıllı tarım uygulamaları kapsamında bağlı çiftlikler, yeni üretim ekipmanları, bağlı traktörler ve makineler çevresel korumayı ve verimli, kaliteli ürünlerin piyasaya sunulmasını sağlıyor.
Teknolojik açıdan geliştirilen traktörlerin yanı sıra GPS sistemleri, yapay zeka, IoT (uzaktan izleme veri analiz sistemi), sensörler,drone’lar, uydular ve aplikasyonlar ile akıllı tarım uygulamaları destekleniyor ve başarılı sonuçlar elde ediliyor. Kısaca Tarım 4.0 olarak adlandırılan akıllı tarım uygulamaları verimi ve kaliteyi arttırırken, maliyet ve işgücünden de büyük oranda tasarruf sağlıyor. Bunun için devletin vergi kolaylıkları, teknik planlama ve maddi destek ile bilgi desteği de şart.Pandemi ve Savaş gibibüyük kırılma yaratan böyle olaylarda öncelikle mevcut hatalarımızla yüzleşerek yeni bir yol çizmemiz lazım.
Sonra da olacakları önceden kavrayıp, devlet ve bireyler olarak üzerimize düşen görevleri tam yapabilirsek, bu değişimlerden ayakta ve güçlenerek çıkmak mümkün olacaktır.Yoksa geçici ve meselenin özünden uzak kolay çözüm yolları ile bu badireden çıkmamız mümkün olamaz. Unutulmamalıdır ki Osmanlı Devletinin iç karışıklıklara düşüp yıkılmasına yol açan sebepler ile Çarlık Rusyası ve Sovyetler birliğinin yıkılma sebepleri halklarını doyuracak gıda tedarik zincirinin bozulma sürecidir.