Hutbeyi hazırlayan Diyanet işleri Başkanımız Sayın Prof. Dr. Mehmet GÖRMEZ Hocamız çok güncel bir konuyu minberlerimize taşımış oldu. Öncelikle Sayın Başkanımızı en kalbi duygularımla tebrik etmek isterim. Okunan hutbede Sünnetin bağlayıcılığı üzerinde durulmuştu.
Her zaman olduğu gibi ülkem geneli milli dini bir mesele kaleme alınıp milletçe paylaşıldığında nasıl ki büyük bir yalanlama ve ayıplanma geldiği gibi bu konu da işlendiğinde bazı yazar çizer ve akademisyenlerimiz tarafından yüksek sesle bu konunun doğru bir tarafı yok diyerek sünnetin bağlayıcı olmadığını kendilerince seslendirdiler!
Öncelikle sünnetin bağlayıcı olduğunu tüm inancımla ve değerlerimle bu yazımda işleyeceğim…
Öncelikle Kuranın ana kaynaklarına baktığımız zaman gerek Peygamberimiz ve gerekse tüm mezhep imamlarımız Kuranın yanında bağlayıcı diğer bir unsur olarak sünneti ifade etmektedirler. Bakınız Hz. Peygamber Veda haccında irat ettiği hutbede “ Sizlere iki şey bırakıyorum. Onlara uyarsanız doğru yolu bulursunuz . Onlar Kuran ve sünnet” diye buyurmuşlardır. Kuranda da Allah’ımız bir ayeti celile de açık olarak bakınız ne buyurmuşlardır. Ayet;” Ey habibim! Kullarıma söyle ki eğer Allahın sizleri sevmesini ve günahlarınızı bağışlamasını istiyorsanız bana uyunuz! “ Ayet açık! Cennete gitmenin ve Rızayı ilahiyeye nail olmanın anahtarı peygamberimize uymaktan geçmektedir. Bu hadis ve ayet Peygamberimize uymanın dini bir yönü olduğunu kuvvetlice ortaya koymaktadır.
Kuran mana itibariyle tüm konular açık değildir. Bazı kelimeler mücmel yani kapalıdır. Bu kapalı kavramları bizlere tefsir eden açıklayan Peygamberimizdir. Peygamberimiz bizlere bu konularda bir açıklama da bulunmamış olsa bu konularda herhangi bir fikir sahibi olamayacakve Allah’ın bu konularda ki emirlerine uyamamış olacaktık. Bakınız Kuran da namaz kılınız geçmektedir yani “ Egimis salat!” Fakat nasıl kılınacağı konusunda herhangi bir emir yada yasak yoktur. Namazla ilgili tüm detayları Peygamberimizde bulmaktayız. Peygamberimiz “ Ben nasıl namaz kılıyorsam sizlerde öylece namaz kılınız!” demektedir. Bizler namazı Peygamberimize bakıp kılmaktayız. Sünnete ihtiyacımız yoktur diyen insanlarımızın Kurana bakıp ta nasıl namazlarını kılacaklarını inanın bana merak etmekteyim!Yada şunu örnek vereyim. Kuran da zekat veriniz yani “ Ve Atüz zekat” vardır. Fakat bu zekat emri ilahisi hakkında başkaca da herhangi bir açıklayıcı bilgi yoktur. Yani hangi mallardan ne kadar verilecek gibi hususlarda herhangi bir açıklayıcı bilgi yoktur. Şimdi bu kardeşlerimiz Kuranda ki zekat veriniz emri ilahisini Kuranla amel ettiklerini iddia ettiklerine göre Kuranla nasıl amel edecekler?! Kuran da detaylar yok ki! Yada “Hac ediniz “ emri ilahisi vardır. Fakat nasıl olacağı hakkında herhangi bir bilgi yoktur. Peygamberimiz veda hutbesinde “Hac usullerini benden öğreniniz” diye buyurmaktadır. Kuranla amel ettiklerini ve bunda da ısrarcı olan bu kardeşlerimiz Kurana bakarak nasıl hac yapacaklar?!...
Güldürmeyin kendinize!!!
Hz. Peygamberin sünneti bağlayıcıdır!...
Nizamettin BEKAR/Trabzon