Davut Çakıroğlu karadenizdesonnokta.com.tr ye Konuştu Olduğum her yerde durduğum yeri hiç değiştirmedim.
Trabzon Büyükşehir Belediye Meclisi Bağımsız Üyesi Davut Çakıroğlu açıklamalarda bulundu. İşte Çakıroğlu’nun siyasi değerlendirmeleri ve gündeme yönelik açıklamaları…
Ülkemizde ve şehrimizde siyaset yapmanın zor olduğunu düşünüyor musunuz?
“Zorluk sizin niyetiniz ile ilgili bir sonuç olur. Biz kendi adımıza bu görevlere talip olurken neye, niye talip olduğumuzu bildiğimiz için zorlandık diyemeyiz. Belki de bunu demeye kendimizde hak görmeyiz. Biliyoruz ki ülke ve millet olarak zor günler yaşıyoruz, daha zor günlerin arifesindeyiz. Biz, çözüm, çare, umut koltuklarını hasbelkader işgal eden insanlarız. Biz zorluktan dem vuramayız.”
İKTİDARIN YIPRANMASI DOĞANIN KANUNU
İktidar son dönemde ağır şekilde eleştiriliyor, eleştirileri nasıl buluyorsunuz?
“Küsuratını bir kenara bırakırsak 20 yıllık bir iktidar. Yıpranması beklenen ve doğanın kanunu gibi bir sonuç diyebiliriz. Ancak bugün gelinen nokta, ülke her anlamda yönünü, yörüngesini kaybetti. Ben iktidar partisini ilk kez çaresiz görüyorum. Çözüm diye insanlara sundukları bazı sunumlar var ki ciddiyetle ele alsanız millet ile dalga geçiyorlar dersiniz. Bir de yüzde 50 oy potansiyeline ulaşan bir parti, adeta herkes köşesine çekilmiş, çözüm adına Sayın Cumhurbaşkanımız milletin önüne itilmiştir. Bugüne gelirken belki de en büyük handikap buydu. Tek adam olurken, tek akıl olmaya zorlandı Sayın Erdoğan.”
HANGİ AKLIN ÜRÜNÜ!
Muhalefetin de ısrarla üzerinde durduğu liyakat konusuna mı vurgu yapıyorsunuz?
“Beni biliyorsunuz, kamuoyu da biliyor diye düşünüyorum. Liyakat konusunda muhalefeti çok da iktidara söz söyleyecek durumda görmüyorum. İsim isim, parti parti ele alabiliriz ancak ben muhalefetin de zihniyetinde liyakat değil sadakat esaslı bir siyaset anlayışı var diye düşünüyorum. Bir vatandaş olarak AK Parti’ye ve sorunları çözmek adına özellikle bürokrasiye yapılan müdahalelerin hangi aklın ürünü olduğunu anlamıyorum. AK Parti gittikçe genişleyen ve mutlaka ehliyet esaslı bir genişlemeyi esas alan bir parti olması gerekirken, çekirdekleşen ve çekirdeğe doğru küçülen bir parti durumundadır. Bizden anlayışı maalesef o derece abartıldı ki devlet her anlamda ve alanda zayıf düşürüldü.”
TRABZON ÜLKENİN MİKRO YANSIMASI
Bürokrasi ve bürokratik atamalar demişken Trabzon’a değinsek durumu nasıl özetlersiniz?
“Trabzon ülkenin kötü yönetiminin mikro yansıması gibi. Düşünün, bir önceki dönem nasıl ve neden atandığı hala tartışılan bir İl Kültür ve Turizm Müdürü vardı. Üç yıldır ise neden atama yapılmadığı bir türlü anlaşılmayan ve kimsenin de şehre karşı kendini açıklama yapmaya mesul görmediği açıkçası vahim bir durum var. Turizm pandemi döneminde yaşadığı sorunları aşmak için gayret gösterirken, şehrimizin ekonomisi için turizm bu kadar öneme sahipken İl Kültür ve Turizm Müdürü neden atanmaz? Sonra, Sümela Manastırı’nda, manastırın ruhuna uygun olmayan bir klip oluşur ve siz günah keçisi ararsınız, sorumluluğunuzu veya beceriksizliğinizi örtmeye çalışırsınız. Özet dediğiniz için örnekle özetlemek istedim. Bana göre bu örnek konuyu en iyi şekilde özetliyor.”
KİŞİYLE DEĞİL İŞİYLE UĞRAŞIRIM
Bazı isimler ile tartışmalarınız sıklıkla bizlere yansıyor. Kendinizi siyaseten anlaşılması zor, uzlaşılması zor bir isim olarak mı görüyorsunuz?
“Belki klişe ama biz kişiyle değil işiyle uğraşan insanlarız. Neyin kavgasını veriyoruz. John Steinbeck'in Bitmeyen Kavga romanında sınıf mücadelesiyle ilgili bir bölümde şöyle diyor; ‘Evde durmadan bir şeylerle mücadele ederdik, çoğunlukla da açlıkla. Peder patronla kavga halindeydi. Bense okulda kavga ederdim. Fakat her seferinde kaybettik. Bu hep böyle olduğundan giderek kaybetmenin kader olduğu fikri kafamıza yerleşmişti. Peder, köpek sürüsü tarafından köşeye sıkıştırılmış bir kedi gibi kavga ederdi. Önünde sonunda bir köpeğin onu öldüreceği kesindi; yine de dövüşmekten vazgeçmedi.’ Bazen bu özette kendimi bulurum. Kaybetmenin kader olmadığını ve sonunu düşünmeden, aldığı sorumluluk adına, millet-memleket sevdasıyla sonsuz ve güçlü bir mücadele ruhu ortaya koymak benim büyük kavga satırım olur.”
YAPANIN YANINA KAR KALMAMALI
Belediye ile süregelen tartışmalarınızı tanımlar mısınız?
“Devletin sadece yetkisi, makamı bakımından devamlılığın esas olduğu bir olgu olmadığını, sorumluluk konusunda da devamlılığın esas olduğunu düşünüyorum. Defaatle hata yapan, hata yapmasına engel olacak sesleri duymayan, açık veren, devleti-milleti zarara uğratan isimler var, görevi devredince hiçbir şey olmuyorlar ve yaptıkları yanlarına kâr kalıyor. Dün mesela, Beşirli dolgusu olmuyor, olmaz dedik, burası kokacak dedik. Yaklaşık 40 milyar TL’yi aşan rakam millet faydasına yansımadı; yanlış kamulaştırmalara ve ömrü olmayan işlere fazladan harcandı. Bugün mesela sporcu durakları deniyor, 3 milyon TL ya da şehre hiç katkısı olmayan işler için bildik kimi firmalar, bildik kimi oyunlar, ihaleler, rant. Belediyelere alınan yığınla isim, uydurma kadrolar. Daire başkanlıklarına muadil A.Ş.’ler, çift maaşlar. Bitmiyor ki. Bu işler bitmeyince, usulsüzlükler olunca nasıl biz sessiz kalalım. Umarım er geç, hata yapanın yanına kalmaz bu işler ve milletin imkanlarını heba edenler, iç edenler, hiç edenler sorumlulukları gereği, hesap verirler.”
HALILARIN ALTI SÜPÜRÜLMELİ
İktidarlar değişince bir hesaplaşma olur ya da olmalı diye mi bekliyorsunuz?
“Gelenleri görmek ve neden geldiklerini analiz etmek gerekir. Gelen bundan, bunlardan iyi olur diye kayıtsız şartsız bir iyimserlik içinde değilim. Malum, ülkemizde siyaset yeniliğe, yeni yüzlere çok fazla kapı açmıyor. Eski anlayışlar, makyajlanan eski yeniler, alışkanlıklar üzerinde siyaset şekilleniyor. Ama kanaatimce halıların altına çok toz süpürüldü, halıların altı süpürülmeli. Siyasetin bu temizliği yapacak kalitede kadrolara ihtiyaç duyduğu aşikardır. Bu zaruridir.”
KERVAN ADETA YOLDA DİZİLİYOR
Trabzon'da alt ve üst yapı çalışmalarının uzaması tepki çekiyor. Bunu nasıl yorumluyorsunuz?
“Bunlara hayret etmiyorum. Bir planlama yok. Kervan adeta yolda diziliyor. Yeniledik, yeniliyoruz dedikleri su isale hattında her gün sayısız patlama oluyor. Gelen mesajlar yüklenici firma kaynaklı vurgulu. Bazı mahallelerde yüksek katlara su basmıyor. Aynı hataları yaparak farklı sonuçlar beklememek gerekir. Sonuç aynı oluyor. Çalışmaların uzamasından öte, sağlıksız sonuçlar verdiğini görmek, vereceğini bilmek daha endişe verici, tepkiye mazhar.”
DERİN BİR AH ÇEKİYORUM
Raylı sistem için bir adım atılmasına yorumunuz nedir? Uzun süre şehrin bu konuda bir talebi vardı.
“Ray veya tren dedin mi derin bir ah çekiyorum. Bu şehir neyi talep ediyorsa o konuda siyasetin sömürüsüne şahit oluyoruz. Hatırlayın başlıyoruz denilerek Erzincan-Trabzon Tren Yolu afişlerinin bilbordları nasıl süslediğini. Şimdi de şehir ile ilgili bir firmaya ulaşım ana planı yaptırıldı. Dosyada eksik evrak tamamlar gibi 3-4 milyon ödendi. Özne tramvay ve kağıt üzerinde bir proje. Ulaşıma ilişkin sadece kauçuk lastikli araçlar ön görülmüş. İçinde liman yok; Yatırım Adası yok; deniz ulaşımı, hava yolu ulaşımı yok; lojistik yok; kısaca yoklarla dolu bir ana plan ve raylı sistem. Bu proje de kağıt üzerinde kalır. Siyaset sıkışınca billboardlarda yer alır. Öteye geçmez. Çünkü ortada somut bir proje yok. Finansman yok, güzergahlar tartışmalı.”
SİYASETİN İÇİNDE KALMAMIZ İSTENİYOR
Bundan sonraki süreç için hedefiniz nedir?
“Kamuoyu bizden siyasetin içinde kalmamızı istiyor. Her gün sokaktayız ve buna şahit oluyoruz. Parti ayrımı olmadan takdir ediliyor olmak bizi motive ediyor. Kendi adıma ve fikir alışverişinde bulunduğum arkadaşlarım da daha etkin hizmet adına neler yaparız diye değerlendiriyoruz. Sağ olsun siyaset de bizi takdir ediyor ve farklı noktalarda olmamız adına, farklı partilerden teklifler oluyor. Hayırlısı diyelim. Umarım bu millet, memleket için daha çok koştururuz, daha çok yoruluruz.”
YARIN NEREDE OLURUZ BİLEMEM
Sizi önümüzdeki dönemlerde başka bir partide görebilir miyiz?
“Daha önce malumunuz MHP’de siyaset yaptım. İYİ Parti henüz kurulma aşamasındaydı, içinde oldum. Olduğum her yerde, durduğum yeri değiştirmedim. Yarın da nerede oluruz, bilemem ancak bildiğim tek şey şu ki durduğum yer değişmez, değişmeyecek.”
SEÇİM SATHINDA SOKAK BELİRGİNLEŞİR
Sizce İyi Parti seçimlerde beklenen çıkışı yapabilecek mi?
“Seçim sathı mailine girilse sokak biraz daha belirginleşir. Kamuoyu araştırmalarında pozitif yönlü bir hareketlenme yaşayan tek parti İYİ Parti. Bu hareketin şiddetini bugünden tasvir etmek zor. Kaldı ki ittifakların genişlemesi söz konusu ve ittifak içindeki bileşenlerin söylemleri, durumları, duruşları ittifak içindeki partileri etkileyecek. Manevra kabiliyeti yüksek olan iktidar partisini de göz ardı etmemek gerekir. Çünkü İYİ Parti’yi büyütecek oy havuzu halihazırda AK Parti’de. O havuza nasıl, ne güçte kapaklar açılır. Bu yönde uğraşlar nelerdir. Bunları da bilmek gerekir.”
DEĞİŞEN BİR ŞEY YOK
Bağımsız Meclis Üyesi olmak avantaj mı, dezavantaj mı?
“Açıkçası ben siyasette olduğum her dönemde, parti kimliğine, hiyerarşisine saygı duydum ancak özgür irademle hareket ettim, edebildim. Önüme, arkama bakmadan sorumluluğumun gereğine odaklı hareket ettim. Değişen bir şey yok bende, olmayacaktır da.”
ACISINI ÇIKARARAK İPİ GÖĞÜSLEYECEĞİZ
Trabzonspor ile bitirelim…
“Biz bu heyecanı çok uzaklarda yıllarca Almanya’da yaşadık. Bugün, şampiyonluk yolculuğunu şehirle, statta yaşıyor olmak, İnşallah yaşayacak olmak tarifsiz bir keyif. Çok kez bu sona yaklaştık ve türlü oyunlarla, engellerle bu keyfi yaşayamadık. Hala taraftarımızda bizi engellerler endişesi, paradoksu varsa bu ülkenin spor ahlakı geçmişe dönük sorgulanmalı. Hak ederek, hak ettiğimiz halde bize verilmeyen şampiyonlukların acısını çıkararak ipi göğüsleyeceğiz. Şampiyonluk kutlamaları ile ilgili yapılacak organizasyon, ve etkinliklerin şehrin kimliğine uygun tanıtımına katkı ve tüm spor sevdalılarına örnek teşkil edecek şekilde planlanması yönetilmesi ortak aklın ürünü olmalı. Trabzon hepimizin.”