Davada Göksel Gümüşdağ, Abdullah Avcı, Ali Parlak ve Lutfi Arıboğan tanık olarak dinlendi. Şike Davası, karar için 5 Ekim tarihine ertelendi. 5. duruşmada savcının mütalaasını açıklaması bekleniyor 18 Eylül 2015 Cuma 12:06 1 1 0 x Şike Davası'nda Başkan Aziz Yıldırım'ın da aralarında bulunduğu 6 sanığın yeniden yargılandığı dava ile haklarındaki hükümler Yargıtay tarafından bozulan 31 sanığın yargılandığı davada 4. duruşma görüldü.. x Duruşmaya, Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım katılmazken; sanıklar Tayfur Havutçu, Ahmet Çelebi, Olgun Peker, Serdar Adalı ve Şekip Mosturoğlu geldi. x Duruşmada, Göksel Gümüşdağ, Abdullah Avcı, Ali Parlak ve Lutfi Arıboğan tanık olarak dinlendi. 13. Ağır Ceza Mahkemesi, önceki celsede haklarında çıkardığı davetiyeye rağmen tanık olarak gelmeyen bu kişiler hakkında, duruşmaya zorla getirilmeleri yönünde karar vermişti. x Önceki celse ayrıca şike iddiasına konu olan maçlarla ilgili gözlemci, hakem ve temsilci raporları da mahkemeye ulaşmıştı. x Avukatlar, raporların incelemesi için bilirkişiye gönderilmesi talebinde bulunmuş mahkeme de heyet olarak kendilerinin inceleyeceğini açıklayarak talebi reddetmişti. Mahkeme ayrıca, mütalaa hazırlaması için dosyanın savcılığa gönderilmesine hükmetmişti. x Şike Davası 5 Ekim saat 10.00'a ertelendi. 5. duruşmada savcının mütalaasını açıklaması bekleniyor.
GÜMÜŞDAĞ: KUPA FİNALİ ŞAMPİYONLAR LİGİ KADAR GÜZELDİ
Tanık olarak dinlenen Göksel Gümüşdağ, "İstanbul Büyükşehir Belediyespor Başkanı iken, İbrahim Akın ve İskender Alın'a birçok kulüp talip oluyordu. İbrahim Akın'a hem Beşiktaş hem de Galatasaray talip olmuştu. Serdal Adalı ile de Holosko'nun kiralanması için görüştük. Ama sezon sonu konuşmak üzere konu kapandı. Bu resmi bir teklif değildi. Serdal Adalı ile görüşmemizde, İbrahim Akın ile ilgili talebini dile getirdi. Ben "Finale kalmak istiyoruz, durum netleşsin sonra konuşuruz" dediğimi hatırlıyorum. İbrahim ve İskender Alın ile ilgili maçtan sonra bir şike iddiası ortaya atıldığını duymadım. İbrahim'in sözleşmesinde, goller için bonus vardı. Kupa finali Şampiyonlar Ligi finali kadar güzel oldu" dedi.
LUTFİ ARIBOĞAN: UEFA BİZDEN YARDIM İSTEDİ
Tanık olarak dinlenen Lutfi Arıboğan, "TFF'de yöneticiyken maçlarla ilgili şikayet gelmedi, Fenerbahçe ile ilgili raporlarda sorun yoktu. Şike tespit şikayetim olmadı. Şikeyi gazetelerden öğrendim. Soruşturma gizliydi. UEFA bizden yardım rica etti. Gelişmeleri yazılı olarak bildirdik. UEFA müfettişi Pierre Cornu ile yalnız görüşmedim. Savcılıkta yanımızda tercüman yokru. Mehmet Ali Aydınlar, savcı, Cornu ve ben vardım. Cornu'nun CAS'a UEFA tarafından gönderilen yazılı açıklamaları yalan. Fenerbahçe'nin suçluluğu ve masumiyeti ile ilgili bir beyanım olmadı. Cornu gizliliğin kaldırılmasını talep etti ama savcı 'hayır' dedi" ifadelerini kullandı.
3. DURUŞMADA NELER YAŞANDI?
3 Temmuz 2011'de başlayan soruşturma sonrasında şike iddiaları üzerine dava açılmıştı. Dava sürecinde 1 yıl cezaevinde kalan Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım, 'şike yapmak ve örgüt kurmak' suçundan 6 yıl 3 ay ceza almıştı. Cezanın onanmasının ardından Aziz Yıldırım ile birlikte 6 sanık 6526 sayılı Terörle Mücadele Kanunu'nda yapılan değişikliği gerekçe gösterip yeniden yargılanma ve infazının ertelenmesini talep etmişti Talebi haklı bulunan Aziz Yıldırım, Olgun Peker, İlhan Yüksel Ekşioğlu, Abdullah Başak, Ahmet Çelebi ve Selim Kımıl, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinde yeniden hakim karşısına çıktı. Öte yandan yine Yargıtay'ın bozma kararının ardından, Sivasspor Kulübü Başkanı Mecnun Otyakmaz, eski Beşiktaşlı yönetici Serdal Adalı ve Fenerbahçeli yöneticisi Şekip Mosturoğlu'nun da aralarında bulunduğu 31 sanığın yargılandığı dava da bu davayla birleştirilmişti.
SAVCININ MÜTALAA VERMESİ NE DEMEK?
Duruşma aşamasına tüm deliller değerlendirildikten, tanıklar dinlendikten sonra savcı mütalaasını verir. Yani mahkemenin ne yönde karar vermesi gerektiği konusunda beyanını iletir. Daha sonra savunma makamı kendini savunur. En son olarak da duruşmada hazır bulunan sanığa zorunlu olarak son bir söz hakkı verilir. Bunların hepsi, hakimin vicdani bir kanaate ulaşması için yapılır. Hakim bir vicdani kanaate ulaştıktan sonra kararını açıklar. Ancak hakim, mütalaaya bağlı kalmak zorunda değildir. Hakim, savcının mütalaasındaki beyanının tam tersi bir karar verebilir.