TRABZON’DA bir yanda yaylalardaki kaçak yapılara karşı mücadele edilirken öte yanda kent merkezine yakın yerlerde kaçak yapılar yükselmeye devam ediyor. Kent merkezine 10-15 kilometre yükseklikteki yerlerde özellikle villa yapmak için tarım arazileri kaçak bir şekilde talan ediliyor. Fındık tarlaları ve tarım için kullanılan araziler yok edilerek yerlerine oldukça lüks villalar yapılıyor. Ortahisar ilçesine bağlı Subaşı, Dolaylı ve Uğurlu Mahallelerindeki kaçak olduğu iddia edilen yapıları yerinde inceleyen Trabzon Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Cemil Pehlevan ortada büyük bir kanunsuzluğun olduğunu belirtti. Özellikle belediyeleri göreve çağıran Pehlevan “2005 yılında çıkan 5403 Sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu’nun 21’inci maddesinin a bendi ‘Arazi kullanımı için izinsiz işe başlanmış ve çalışmalar devam ediyorsa valilik işi tamamen durdurur, yapılan iş tamamlanmışsa kullanımına izin verilmez.’ diyor. Burada net bir ifade var.” dedi. Söz konusu kanunun ilgili maddesinin devamında “Arazi kullanım planlarında, tarımsal amaçlı kullanım için ayrılmış arazilerde izinsiz yapılan bütün yapılar yıkılır ve temizlenir. Arazinin yeniden eski hâline gelmesi için yapılan masraflar sorumlulardan tahsil edilir.” ifadesinin geçtiğini de anımsatan Pehlevan “İmar Kanunu’nun 8’inci maddesi de çok açık: ‘Tarım arazileri, Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu’nda belirtilen izinler alınmadan tarımsal amaç dışında kullanılmak üzere planlanamaz.’ Ben şimdi bir vatandaş olarak soruyorum: Bu yapılar hangi kanunun hangi maddesine göre yapıldı? Bu yapılara ruhsat verildi mi? Verildiyse nasıl verildi? Bunlara ruhsat veren yetkililer bunların hemen yakınlarındaki yapılara cezaları neye göre kesiyorlar? Bu durum Anayasa’nın eşitlik ilkesiyle çelişmiyor mu? Herkes üzerine düşen görevi yapmalıdır.” diye konuştu. Kaçak yapılaşmanın bu şekilde devam etmesiyle bugün birilerinin ekmek yiyeceğini ancak yarın da birilerinin ekmeksiz kalacağını vurgulayan Pehlevan şöyle devam etti: “Burada tarım üretimi kalmayacak. Tarım üretimi kalmayacak. Adamlar nerede mera arazisi bulsa fırsatı ele geçirip oraya binayı dikiyor. Bu durumla mücadeleye öncelikle tarım arazilerindeki sargıları sökerek başlamalıyız. Sargılar varken insanlar buraları kendi malları gibi algılıyor. Meralar kimsenin malı değil. Yaylalardaki yıkımlar insanları biraz tedirgin etti. Bir süredir hızla devam eden yapılaşma yıkımlara birlikte durakladı. Yaylaların dışında kalan bu kaçak yapılarla da mücadele edilmeli. Eğer mücadele başlatılmazsa bu yapılaşma hızla devam edecek. Ancak mücadelenin başlaması bile bu hızlı yapılaşmayı duraklatabilir.” Haber Berkant PARLAK