31 Aralık’ta sona eren ‘49 ile teşvik’ yasasından sonra başlatılan ve 5. ve 6. bölgede yer alan illerdeki işletmelere istihdam desteği için yapılan çalışma hüsrana dönüştü.
Giresun ve Gümüşhane eski hakkına kavuştu. Rize ve Artvin yüzde 25 kayıp ile yetindi. Trabzon yüzde 50 kayba ister istemez razı oldu ve 100 liralık prim desteğine kaldı.
Teşvik yasasının kalkmasının ardından Doğu Karadeniz Bölgesi’nde yaşanan depremin etkileri sürerken hükümet yeni bir uygulamayı hayata geçirdi. "Sayılı gün çabuk geçer" gerçeği bir kere daha zuhur etti ve "Varış Yeri" olan 2012’de geride kaldı.
Enerjisini istihdam getirecek 5084 yerine "şike" için harcayanlara; "100 lira size yeter" dendi. 2004 yılında yürürlüğe 5 yıllığına sokuldu. Hedefe varmaya kifayet etmedi, 2009’de 3 yıl daha uzatıldı. "Sayılı gün çabuk geçer" gerçeği bir kere daha zuhur etti ve "Varış Yeri" olan 2012’de geride kaldı.
IŞIK HIZIYLA GEÇTİ
Bunlar olup biterken, Trabzon’da bu kapsama giren 2 bin 108 işyerinde 43 bin 769 kişi istihdam edildi. Yarı yarıya, yani ayda 200-220 lira vergi ve prim ödendiği için.
Sonra, dedik ya "sayılı gün" diye, ışık hızıyla geçip gitti zaman...
5084 yani yatırım ve istihdamın teşviki için uygulanan kanun, istihdamdaki başarısını yatırımda gösteremedi.
'EL KALDIR, İNDİR'
Sonra, işin "mutfağından geldiği için güvenilirliği fazla" olan Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan düğmeye bastı, yeni bir teşvik yasasını mecliste kanunları "el kaldır indir" yöntemiyle çıkardıkları için olsa gerek, milletvekillerinin ne olup bittiğini anlamasına meydan vermeden geçirdi! Bir anlamda 49 ilin büyük bir kısmının da ipini çekti. Trabzon’u ise bir anda zengin ve 5’inci bölgeden 3.’ye terfi ettirdi.
ÇAĞLAYAN'IN ISRARI
Bu arada, söz konusu süreçte Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası ile Trabzon Ticaret Borsası’nın üyeleri adına konuyu 2011 ve 2012 yıllarında her aşamada ve her mevkide en üst düzeye taşıdığını, kamuoyu ile paylaştığını tekrarlayalım.
Bunun tam tersini de, milletten vekalet alıp, yüksek oranlı oy ile iktidar olanların sıralarında oturan milletvekillerinin de "hiçbir şey yapmadan" daha da doğrusu "yapamadan" yerlerinde oturarak yaptıklarını da hatırlatalım.
Aslında yapamazlardı da!.. Çünkü, Ekonomi Bakanı Çağlayan, yeni açıkladığı sistemin doğruluğuna Başbakan Erdoğan’ı o kadar inandırmıştı ki... Milletvekillerinin buna karşılık tek kelime edebilme şansları bile yoktu! Zaten olmadı da...
KTÜ'NÜN SON GÜN HAMLESİ
Oysa, "son turun son biletleri" diye zılgıt çekerek mi, yoksa, "düğün geçtikten sonra kınayı münasip yerine" diyerek mi söz etsek, KTÜ’nün son gün bildirisinde de sunulan gerçekten...
Yeri gelmişken, KTÜ İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi’nin konu ile ilgili detaylı açıklaması ve uzatma isteğinin de firmalar için uzatılma adına son umut günü olan 25 Ocak 2013 tarihinde de yapıldığını hatırlatalım. Bir de 13 Kasım 2012’de iş dünyasını da uyardığını da. Hükmedenlere yakın Müsiad o kadarını bile yapmamış ama yapanları da eleştirmekten geri kalmamıştı.
KTÜ RAPORUNDAKİ GERÇEK
KTÜ'nün raporunda sözü edilen çıplak gerçeği aktaralım:
- "Trabzon ilinin sahip olduğu bazı sosyo-ekonomik özelliklerin vurgulanmasında fayda vardır. Trabzon ili sosyo-ekonomik gelişmişlik sıralaması itibariyle her ne kadar 2003 yılında Türkiye 38’inciliğinden 2010 yılında Türkiye 36’ncılığına yükselmiş ise de, sosyo-ekonomik gelişmişlik endeksini oluşturan göstergeler bakımından bir paradoks yaşamaktadır.
Trabzon ilinin eğitim, sağlık ve diğer refah gibi sosyal göstergeleri son derece olumlu bir gelişme gösterirken, istihdam, sanayi, mali ve alt yapı gibi ekonomik göstergeleri sosyal gelişme göstergelerinin hızına ayak uyduramamaktadır. Bu paradoksun ortadan kaldırılabilmesi için Trabzon ilinin bir süre daha istihdam teşviklerine ihtiyacı bulunmaktadır."
HALKIN ANLAYACAĞI DİLDEN
KTÜ raporunu, halkın anlayacağı dille okumak gerekirse söylenecekler şunlardır:
"Aç ayı oynamaz. Öyle ‘Trabzon Türkiye’nin en güvenilir, yaşanılır kentler sıralamasında üst sıralarda yer alıyor’ böbürlenmesi çok da işe yarar bir şey değil. Zaten de yaramıyor. Yarasaydı, Trabzon’dan nüfus göçü durmaksızın devam etmezdi. İyi ki çabuk çabuk büyükşehir yasası geçti. Yoksa toplam nüfusu neredeyse 700 binin altına inmiş bir Trabzon ile karşı karşıya kalınıp, yasanın kapsama alanından da çıkacaktık."
TRABZON'A ZÜĞÜRT TESELLİSİ
Sonuçta, Trabzon’da her şeyin güllük gülistanlık olduğunu rakamlarla gösterenlerin sebep olduğu istihdam faciasından, "Alın bu 100 liralık indirimle avunun" denilmiş ise buna TTSO ve TTB’nin sivil toplum adına çabaları ile birkaç işi ve aşı ile uğraşmayı ilke edinmiş iş adamının gayretleri sebep olmuştur.
Onu da "züğürt tesellisi" sayıp saymamak size kalmış!
TEŞVİKTE İNCE AYAR
Bir ara Sayın Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar’ın, teşvik ile ilgili bir çalışma yapıldığını açıklaması bayağı umutlandırmıştı iş dünyasını ama ardından Zafer Çağlayan’ın gazetelerde, "Teşvike ince ayar geliyor" başlığı ile yer alan ve sadece yeni düzenlemede 5. ve 6’ıncı bölgede yer alan illerdeki işletmelere istihdam desteği için çalışma yapıldığını açıklamasıyla bu da hüsrana dönüştü. Sonra kademeli indirim geldi. Giresun ve Gümüşhane eski hakkına kavuştu. Rize ve Artvin yüzde 25 kayıp ile yetindi. Trabzon yüzde 50 kayba ister istemez razı oldu ve 100 liralık prim desteğine kaldı.
Trabzon "en yaşanılır iller" arasında ilk sıralarda çok büyük bir avantaj sağlayacakmış gibi sayılmadı mı? İşsizliğin yüzde 6.3 ile Türkiye ortalamasının çok altında olduğu ile böbürlenilmedi mi?
Hem de bunun şehrin sürekli göç vermesinden kaynaklandığı akıllara hiç getirilmeden, gerçekler görülmeden.
İNCELEME-ARAŞTIRMA MURAT TAŞKIN