Akçaabat'ta jandarmanın 2009 tarihinde Ortaköy Köyü’ne yaptığı baskında tütün damında 2 adet uzun namlulu tüfek ele geçirilmesi nedeniyle yargılanan ve 4 yıl 7 ay hapis cezasına çarptırılan Osman Bozali’nin eşi Ayşe Bozali, eşinin haksız yere mahkûm olduğunu, yakalanan silahların eşinin dayıları H. Bozali ve M. Bozali’ye ait olduğunu iddia etti.
Tutuksuz olarak yargılanan ve mahkûmiyet kararının çıkmasının ardından kayıplara karışan eşinin, yargılandığını bile bilmediğini, ceza aldığını ise jandarma ekiplerinin kendisini tutuklamak için köye gelmeleri esnasında öğrendiğini belirten Ayşe Bozali, silahların yakalandığı baskın sonrasında Köy Muhtarı olan H. Bozali’nin, “Sana bir şey olmaz, küçük bir para cezası ile bu işten sıyrılırsın; o cezayı da ben öderim” diyerek eşini ikna ettiğini ileri sürdü.
Akçaaba'ta 6 Mart 2009 tarihinde İlçe Jandarma Komutanlığı ekiplerinin Ortaköy Köyü’ne yaptığı baskında kendisine ait tütün damında 2 adet uzun namlulu tüfek ele geçirilmesi nedeniyle yargılanan ve 4 yıl 7 ay hapis cezasına çarptırılan Osman Bozali’nin eşi Ayşe Bozali, eşinin haksız yere mahkûm olduğunu, yakalanan silahların eşinin dayıları H. Bozali ve M. Bozali’ye ait olduğunu iddia etti.
Tutuksuz olarak yargılanan ve mahkûmiyet kararının çıkmasının ardından kayıplara karışan eşinin, yargılandığını bile bilmediğini, ceza aldığını ise jandarma ekiplerinin kendisini tutuklamak için köye gelmeleri esnasında öğrendiğini belirten Ayşe Bozali, silahların yakalandığı baskın sonrasında Köy Muhtarı olan H. Bozali’nin, “Sana bir şey olmaz, küçük bir para cezası ile bu işten sıyrılırsın; o cezayı da ben öderim” diyerek eşini ikna ettiğini ve eşinin vekâletini avukata vermesinin ardından bir daha dayıları tarafından bilgilendirilmediğini belirterek, H. Bozali’den şikayetçi oldu.
Mahkumiyet kararının çıkmasının ardından H. Bozali’nin, topladığı ailenin ileri gelenlerine eşine cezaevinde yatmasına karşılık 100 bin lira verilmesini bir tutanak altına aldırttığını ve mahkemenin verdiği para cezasını ödemeyi taahhüt ettiğini de ileri süren Ayşe Bozali, kendilerinin kabul etmediği bu paranın da ödenmediğini vurguladı.
Konuyu adli makamlara aktarmalarına rağmen verilen takipsizlik kararı ile büyük hayal kırıklığına uğradıklarını, köy halkından birçok kişinin bu silahların eşine ait olmadığı yönünde şahitlik yapacaklarını bildirmelerine rağmen bu bildirimlerin dikkate alınmadığını da vurgulayan Ayşe Bozali, halen kaçak olan eşinin Behçet hastalığından muzdarip olması nedeniyle sağlığından da endişe duyduklarını kaydetti.
Konuyu Başbakanlık Bilgi İşlem Merkezi’ne de aktardıklarını, ancak sistemin geç işlemesi nedeniyle eşinin haksız yere suçlu bulunmasından ötürü kaçma süresinin de uzadığını ifade eden Ayşe Bozali, adli makamların yaptığı bu açıklamayı suç duyurusu sayarak H. Bozali ve M. Bozali’nin ifadelerini almalarını ve şahitler dinlendikten sonra olayla ilgili yargılamanın yeniden yapılmasını istedi.
kaynak:günebakış